Kriz korkusunun her yanı sardığı bir dönemde önemli olan, korkunun ötesine geçip düşünebilmek. Gelecekte ekonomik büyümeyi hangi sektörler getirecek? Kriz, milenyum kuşağının ve arkasından gelecek neslin tavırlarını nasıl şekillendirecek?..
Ekonominin canlı olduğu yıllarda, herkes özellikle iş dünyasında yüksek büyüme oranları beklemeye alışmıştı. Analistler ve yatırımcılar, çoğu işletmenin her yıl çift haneli büyüme kaydedeceği beklentisi içindeydiler. Genellikle, yıllık yüzde 10’luk bir büyüme, hayal kırıklığı olarak gösteriliyordu. Oysa bu, her 10 yılda iki kat büyüklüğe ulaşmak anlamına geliyordu. Şimdi, söz konusu büyümenin önemli bir bölümünün krediye bağlı olduğu anlaşıldı. Kredi bulmak ise artık ciddi biçimde zorlaştı.
İçinde bulunduğumuz sıkıntılı dönem devam ettiği sürece, pek çok işletme büyük ihtimalle asgari büyüme bile sağlayamayacak. Aslında, bir işi önceki seviyelerinde korumak, çoğu şirket için önemli bir başarı sayılacak. Ekonomiler bir kez krizden çıktı mı da tüketiciler onlara yeniden güvenebilmek için zamana ihtiyaç duyacaklar. Piyasaların yükseldiği yıllarda etkili büyüme sağlayan kredi temelli harcama riskini almada kim daha atik davranacak?
Mevcut durum şu soruları akla getiriyor: Tüketici odaklı sektörler resesyondan çıkmanın yolu mu olacak? Gelecekte ekonomik büyümeyi hangi sektörler getirecek? ABD Başkanı Barack Obama’nın bu konudaki görüşü gayet açık: “Son 20 yılda ekonomik büyümenin motoru olan şey, önümüzdeki 20 yıl yerinde olmayacak. Bu, tüketici harcamaları idi... Ekonomimizin bütün yönlerine hakim potansiyel güç arayışında, yeni enerji ekonomisinden daha iyi bir seçenek yok.”
Resesyondan doğan ve işi besleyecek kredilerin kolay bulunmadığı ekonomilerde, hangi büyüme oranları makul ve sürdürülebilir olarak algılanacak? İş dünyası, daha tedbirli ve dikkatli mi olacak, yoksa kriz öncesinin riskli tutumlarına geri mi dönecek?
Son olarak, kriz milenyum kuşağının ve arkasından gelecek neslin tavırlarını nasıl şekillendirecek? Bu kuşaklar, bırakın böylesine yaygın korku yaratan bir krizi, hiç ciddi bir ekonomik gerileme bile yaşamadılar. Bu deneyim, onları sarsıp daha dikkatli olmaya ve riskten kaçınmaya mı itecek, yoksa olan bitene aldırış etmeden yollarına devam etmeleriyle mi sonuçlanacak?..
E-BÜLTEN
ipuçları
“Temel Korku”nun Ötesine Geçmek