Yazar: Lori Radun
Belki itiraz edeceksiniz; ama bence, kurabiyeler ve süt, cennetten çıkmış bir ikilidir. Birbirlerine çok yakışırlar. Yanında süt olmadan kurabiyenin tadı çıkar mı? Tabii çıkar, ama Oreos ya da ev yapımı çikolata damlalı kurabiyeler oldukları sürece. Bir bardak süt tek başına insanı ferahlatır mı? Şahsen sade süt içemem; çikolatalı süt olması gerekir. Kurabiyeler ve süt, tek başına da güzeldir; ama bu ikisini bir araya getirdiğinizde, doyurucu bir tatlı ya da atıştırma için harika bir reçeteye sahip olursunuz. Biraz şeker, biraz çikolata, biraz protein ve kemiklerimiz için kalsiyum takviyesi. Eşsiz!
Vizyon ve inanç, yaşamdaki bir başka mükemmel ikilidir. Vizyonunuz yoksa, nereye gittiğinizi bilemezsiniz. Kendinize inansanız bile hiçbir yönünüz olmadan amaçsız dolanırsınız. Bunun gibi, bir vizyonunuz olmasına rağmen oraya varacağınıza inanmıyorsanız, çok uzağa gidemezsiniz. Hem vizyona, hem de inanca ihtiyacınız var.
Vizyonunuz nedir? Vizyon, yaşamınızda istediğiniz şeyi net olarak görebilmenizdir. Net olmak, bizim için neyin önemli olduğuna odaklandığımız ve gerek hayal gerekse tutkularımızla kim olduğumuza iyice baktığımız zaman oluşur. Bazılarımızın iş vizyonu vardır. Diğerleri, evliliklerinin ya da ailelerinin nasıl olmasını istediklerini düşünürler. Belki bir sonraki gün, hafta ya da ay neyi başarmak istediğinize dair bir planınız vardır. Vizyonumuz, kısa ya da uzun vadeli bir resim ya da ikisi birden olabilir.
Örneğin, ebeveyn olarak, çocuğumun iki yıl sonra üniversiteye gittiğinde ne olmasını istediğimi görebiliyordum. Akademik sorumluluğunu taşıyan, kendine bakabilen ve yetişkinler dünyasında benim gözetimim olmaksızın ayakta durmasını sağlayacak yetilere sahip biri olduğunu gözümün önüne getiriyordum. Bu vizyon olmadan, bir ebeveyn olarak, çocuğumu geleceğe nasıl hazırlayacağımı bilemiyordum. Çamaşırlarını nasıl yıkayıp ütüleyeceğini biliyor mu? Kendisine besleyici bir yemek hazırlayabilir mi? Çalışma alışkanlıkları ve seçimleri, ona üniversitede makul bir başarı sağlar mı? Sağlamayacaksa, birşeyler yapmam gerekir. Bir vizyonum olduğunda, bugün nerede olduğumu ve gelecekte nerede olmak istediğimi görebiliyorum. Vizyon, boşlukları gösterir ve ileriye dönük hedefler koymanıza yardımcı olur.
İnanç, vizyonunuzu gerçekleştirebileceğiniz konusunda size güven veren şeydir. Kendinize inanıyor musunuz ve aklınıza koyduğunuz birşeyi yapabileceğinize inancınız tam mı? Değilse, tıkanırsınız ya da başarınızı sabote edersiniz. İnanç, güçlü yanlarımıza dürüstçe bakmamızı ve onları sahiplenmemizi gerektirir. Bizde olmadığına inandığımız birşeye odaklanmanın yararı yoktur. Dünya, size hak ettiğinize inandığınız şeyi verir. Becerileriniz ve uzmanlığınız için 50 bin dolar almayı hak ettiğinize inanıyor ve davranışlarınızla da buna gerçekten inandığınızı gösteriyorsanız, birileri size 50 bin dolar ödeyecektir.
Oğlum, doğal yeteneği olan bir beyzbol oyuncusu. Hızlı, kale işaretinin her iki yanına vurabiliyor ve antrenörü, onun kolunun ucunda bir “top” olduğunu söylüyor. Futbol takımındaki arkadaşları geçenlerde şunları söylediler: “Biliyorsunuz, Kai çok iyi bir beyzbol oyuncusu; ama kendisine daha çok güvenmesi gerek.” İnsanlar, bir inanç eksikliğinden yola çıkarlar; kendimizi güvensiz hissettiğimizde farklı hareket ederiz ve enerjimiz bunu yansıtır. Oğluma her zaman şöyle derim: “Kale işaretine gittiğini, topun oyuncunun elinden çıktığını ve topa vurarak onu en uzağa attığını gözünün önüne getirmelisin. Ruhunun derinliklerinde, topa vurabileceğine inanmalısın.”
Yaşamınız için ne istiyorsunuz ve kendinizi nasıl görüyorsunuz? Kristal netliğinde bir vizyonunuz ve sizi hedeflerinize ulaştıracak inancınız var mı? Yoksa, biraz kurabiye yiyip süt için ve vizyon-inanç ikilisine sahip olmak için ne yapmanız gerektiğini düşünün.