Yazar: Gary Stockman, Porter Novelli CEO’su
Son zamanlarda çok sayıda ürün toplatılıyor. Geçtiğimiz üç mali yılda, ABD Tüketici Ürünleri Güvenlik Komisyonu, 1.500’ü aşkın ürünü toplattı.
Ürün toplatmayı bir iş avantajına çevirmek mümkün. Ürün toplatmalar, devlet açısından iyi olabileceği gibi, ironik bir biçimde, tüketicilerin de hoşuna gidebiliyor. Peki bu nasıl oluyor?
Ürün toplatmalar, gittikçe daha çok kuşatılan ve şüpheci hale gelen bir tüketici topluluğunun gözünde güven tazeleyici oluyor. Kamu ve özel sektörler arasında açık ve net bir ilişki kurulmasını sağlıyor, kurumsal menfaatler ve kamu güvenliği arasında devlet görevlilerince korunan net bir çizgi oluşturuyor.
Ürün toplatmalar, devletin kamu menfaatini gözetme rolüne yönelik güzel bir örnek sunuyor. Ürün toplatma haberleri, devlet kurumlarını olumlu yönde konumlandıran ilginç hikayeler yaratabiliyor.
Ürün toplatmalar, şirketler açısından kısa vadeli kayıplar ve olumsuz tanıtım ile sonuçlanabiliyor. Ama, etkili kriz yönetimiyle, bu engeller azaltılabiliyor. Ürün toplatmalar, aslında tüketicinin şirket ve sektörlerle bağını güçlendirebilecek şeffaflığı sağlamak üzere önemli fırsatlar sunabiliyor. Hiç kuşkusuz, etkili bir ürün toplatma, şirketin belli bir soruna kesin çözüm getirip yoluna devam etmesini mümkün kılıyor.
Genel olarak, ürün toplatma, bir sorunun onaylanmasından ziyade soruna çözüm getirilmesi olarak algılanıyor. Başa çıkılması gereken pek çok sorunun olduğu bugünlerde, çözülmüş sorunlar ilgi çekmiyor. Dolayısıyla ürün toplatmalar, tüketicinin pazaryerinin güvenliğine ve hem devletin hem de şirketlerin bu güvenliği muhafaza etme becerisine olan inancını pekiştirmeye yarıyor.
Şirketlerin hâlâ ürün toplatmalardan çekindikleri doğru; ama, akıllı şirketler, pazaryerinin değişken ve geçici dinamiğinde, etkili bir biçimde yönetilen ürün toplatmanın en doğru hareket olabildiğini anladılar.