Yazar: Don Bowlby
Bugünlerde toksik işyerleri hakkında çok şey duyuyoruz. Bazılarımız, bu haberle aralarında bir ilişki kurabilirler. Hiç kimse sağlıksız bir ortamda çalışmak istemez. Zayıf moral ve gereksiz stres, hem çalışanlar, hem de şirket açısından zarar vericidir. Sarmal harekete yakalanmış toksik bir işyeri, bataklık çukuru hissi verebilir ve herkesi kaçma umudu olmaksızın aşağı çekebilir. Bazen sorunun çaresi yokmuş gibi görünür; kişilik çatışmaları ve kaçınılmaz stres çözülemez; sonuç olarak insanlar, duruma boyun eğmek zorunda kalırlar. Toksik bir işyeri tersine çevrilebilir ve ilgili herkese enerji verecek olumlu bir ortam yaratılabilir. İnsan beyni, şaşırtıcı bir araçtır. İhtiyaçlarına uydurmak için kendi ortamını analiz etme ve beceriyle kullanma yetisine sahiptir. Beynin nasıl çalıştığını anlayarak, ayrıca işleme ve öğrenme kapasitesinden yararlanarak, olumsuz bir durumu olumlu bir sonuç için etkili bir biçimde yeniden programlayabilirsiniz.
1. Adım: Beyin Kimyasını Anlayın
Nörobilim ve psikolojideki gelişmeler, beynin nasıl çalıştığına dair etkileyici bulgular üretmiştir. MRI görüntüleme teknolojisi sayesinde, bilimadamları, beynin duygusal acıya yanıt veren kısmının fiziksel acıya yanıt veren kısmıyla aynı olduğunu keşfetmişlerdir. Bunun anlamı, beyin açısından duygusal acının en az fiziksel acı kadar zarar verici olduğudur.
Bilimadamları, beyin açısından “adalet”in de çok önemli olduğunu keşfetmişlerdir. Adil olarak algılanan bir durum, sevilen biri görüldüğünde ya da güzel yiyecekler yendiğinde beyinde uyarılan kısımla aynı noktayı uyarır. Haksızlık olarak algılanan durumlar, beynin tiksinme hissini üreten kısımla aynı noktayı harekete geçirir. Olumlu deneyimler, performansı artırma becerisine sahip bir beyin kimyasalı olan serotoninin üretilmesini sağlar. Olumsuz ya da üzücü deneyimler, bellek, ruh hali ve zihinsel fonksiyon üzerinde ters etki yapan bir kimyasal olan kortizolün salgılanmasına neden olur. Haksızlık, aynı zamanda amigdalı da uyarır. Amigdalın uzun süreyle uyarılması, hüküm vermeyi zorlaştırır ve beynin işlev görme yetisini azaltır.
Adil bir ortam yaratarak ve kavgacı tutumları önleyerek, çalışanlarınızı mutlu etmekle kalmaz, onların beyin kimyasını da geliştirirsiniz. Bu durum, daha iyi performans ve daha yüksek moral ile sonuçlanır. Hatta, öğrenmeyi ve akılda tutmayı bile kolaylaştırır; çünkü, beynin işlev görmesine yardımcı olan mekanizmaların aynısı bilgiyi akılda tutmasına da yardımcı olur. Bunun için, çalışanlara yönelik içten övgülerde bulunulabilir ve olumlu yönde tanınma sağlanabilir. Adaleti garanti etmek ve tarafsızlığın sağlanması konusunda çalışanların güvenebilecekleri politika ve uygulamaları yaşama geçirmek için adım atın.
2. Adım: Beyin Kimyasını Geliştirin
Sürekli stres, gerçekten de beyninizi büzer. Stres kortizole yol açar, kortizol beyninizin belleği depolayan kısmı olan hipokampüsü büzer. Moralinizi bozar, bağışıklık sisteminizi baskı altında tutar ve ömrünüzü kısaltır. Bazı stresli durumlar kaçınılmaz olsa da stresin beyindeki etkilerini mümkün mertebe azaltmak için adımlar atılabilir.
Egzersiz, beyninize oksijen akışını artırır ve stresi azaltır. Yalnızca on dakikalık enerjik egzersiz bile beyin fonksiyonunu artırabilir. Beyne kan akışını artırmaya odaklanan aerobik aktiviteler dinginliği destekler.
Stresin beyin üzerindeki etkisini azaltmanın bir başka yolu, net bilgi sağlamaktır. Beyindeki belirsizlik, korkuya ve adrenalin fazlasına yol açar. Bu ise işlev görme ve karar verme yeteneklerini azaltır. Olumsuz bir durumda bile insanlara mümkün olan en fazla bilgiyi vermek, belirsizliği azaltabilir. Örneğin, Results Coaching Systems firmasının kurucusu ve yürütme kurulu başkanı David Rock’a göre, “İşten çıkarmalar olacaksa ve siz ekibinize ‘Ne zaman bilgi alacağımızı bilmiyoruz’ derseniz, insanları çileden çıkarırsınız. Oysa, ‘İşten çıkarmalar hakkında bilgimiz yok, ama dört hafta içinde olacak’ derseniz, mantıklı bir biçimde, kimin işten çıkarılacağını söylememiş, ama beyin için daha yüksek miktarda belirginlik sağlamış olursunuz.”
3. Adım: Beyni Yeniden Programlayın ve İşin İçine Katın
Davranış öğrenilir. Her yaptığınız şeyde o işle ilgili olarak beyinde yeni bağlantılar kurar ve sonunda o işte ustalaşırsınız. Bu, hem olumlu hem de olumsuz davranış için geçerlidir. Çoğu insan, dışa vurma ihtiyacı duyar; olumsuzluğu sistemlerinden çıkarıp atmanın daha iyi olacağına inanır. Ama, beyin söz konusu olduğunda, dışa vurma, aslında arzu edilen etkinin tam tersini yaratabilir. Ne kadar çok dışa vurursanız, beyninizi o kadar çok dışa vurmak için eğitirsiniz. Beyninizi, sorun çözmeye değil olumsuzluğa odaklanmak üzere eğitirsiniz ve çelişkiyi çevrenizdekilere yayarsınız. Hatta, dışa vurma ihtiyacınızı artırırsınız. Bunun da anlamı, stres altında olduğunuzda daha çabuk ve daha çok sinirlendiğinizdir.
Beyin, dışa vurmak için eğitilmek yerine, sorunları olumlu bir biçimde çözmek için eğitilebilir. Bir sorun hakkında şikayet eden birinden bir çözüm üretmesini istemek ve sorunu çözmek için onunla birlikte çalışmak, olumsuz döngüyü durdurmak için beynin yeniden programlanmasını başlatacaktır. Sorun çözücülerin katkılarını görmek, ödül merkezlerini harekete geçirecek ve başka şeylerin yanı sıra çatışma çözümünü de teşvik edecektir.
Beyin, kontrol edilmeyi sever. Beyin kendi çevresinde ne kadar çok kontrol olduğunu hissederse, kendini o kadar güvende hisseder ve o kadar iyi performans gösterir. İnsanlar yaşamlarını etkileyen karar alma süreçlerine ne kadar çok dahil olurlarsa, o kadar iyi işlev görürler. Değişen bir durum üzerinde kontrolleri olduğu algısı, insanların değişikliği kabul etmelerine ve sürece yatırım yapmalarına yardımcı olur. Karar alma, beynin gelişmesini teşvik eder ve beyni arzu edilen sonuca doğru hareket etmesi için programlamaya yardımcı olur. Bir toplantı, bir ders yerine etkileşimli bir aktiviteye dönüştürülebildiğinde, çalışanlar, sunulan bilgileri büyük ölçüde akıllarında tutacaklar ve değişimin uygulanmasına daha çok dahil olacaklardır. Çift yönlü iletişim önemlidir. Birine basitçe satışları artırmaları gerektiğini söylemek yerine, satışların nasıl artırılacağını tartışın ve beyinlerini çözüme odaklanmaya teşvik edin.
Olumlu beyin fonksiyonuna odaklanarak toksik bir işyeriyle kimyasal rulet oynamayı bırakabilir ve hem şirketin hem de çalışanların başarılı olabilecekleri bir saygı ve adalet ortamı yaratabilirsiniz.