Yazar: Rabbi Yaacov J. Kravitz
Bir süre önce Toastmasters grubum için bir sunum hazırlıyordum. O dönemde özel bir heyecan duymuyor ya da herhangi bir şeyden ilham almıyordum. Aslında kendimi epey çökmüş hissediyordum. O yüzden, bir süre enine boyuna düşünmeye ve bana ne olduğunu bulmaya karar verdim. Yanıt çabuk geldi. Gazeteleri okuyordum ve çevre, ekonomi gibi konulardaki son gelişmelerden ve Ortadoğu’daki karmaşadan dolayı kendimi ezik ve umutsuz hissediyordum.
O noktada, hissettiğim çaresizliğin, kızgınlığın ve kötümserliğin üstesinden gelmek için Tinsel Zekanın sunduğu beceri ve yetenekleri nasıl kullandığımı ele alan bir konuşma yapabileceğimi anladım. Tinsellik, insan deneyiminin kalbi için en gerekli olana atıfta bulunur. Tinsel Zeka, açık ve esnek bir kalple, şevkle, mevcut deneyiminize ve kutsal olanın varlığına ilişkin farkındalıkla, başkalarına ve dünyaya duyduğunuz saygıyla yaşamdaki hedeflerinize doğru güçlü bir biçimde yol almanızla ilgilidir; en yüksek değerlerinizin ve etik kurallarınızın gelenekleri tarafından yönlendirilir.
Tinsel Zekanın becerileri, yetenekleri ve özellikleri, Kabalistik Yaşam Ağacından gelir; zihin, duygu ve eylem olmak üzere üç ayrı dünya arasında bölünmüştür. Eziklik ve umutsuzluk gibi olumsuz hislerimi kabul etmem, Tikkun (İbranicede “onarmak”) adı verilen tinsel iyileşme sürecinin önemli bir ilk adımıdır. Hislerimle oturmak, kalbimi, Tinsel Zekanın üç dünyasının elemanlarını içeren daha geniş bir bilince açmam için gerekliydi. Umutsuzluktan mutluluğa, eziklikten odaklı eyleme atlamak için, bu üç dünyadan da geçmek ve çeşitli tinsel uygulamalardan yararlanmak gerekiyordu. Bu, sizinle paylaşmak istediğim bir süreç. Bu süreci incelerken, yaşamınızda işlerin olması gerektiği gibi gitmediği; kızgınlık, kötümserlik, umutsuzluk gibi olumsuz hislere kapıldığınız bir alanı düşünmenizi ve benimle birlikte bu süreçten geçmenizi istiyorum.
Hislerimi kabul ettiğim ilk adımın ardından hedef ve değerlerimi düşünmeye başladım. Yaşamda daha büyük bir gücün ya da amacın varlığını ve bu amaçla uyumlu hale gelme ihtiyacını kabullenmek, umutsuzluk hendeğinden kurtulmak için gerekli enerjiyi sağlar. Benim için, temas kurduğum en önemli değerler, sosyal adalete olan bağlılığım, herkes için eşit ekonomik fırsat, kişisel ve kurumsal faaliyetlerde çevresel sürdürülebilirlik idi.
Değer ve hedefler açık değilse, sezgisel iç bilgeliğinize erişmeniz gerekebilir. Sezgisel iç bilgeliğe erişmenin bir yolu, zihni sessizleştirmek için meditasyondan yararlanmaktır. Doğa, boşluktan tiksinir. Dolayısıyla, zihnin o sessiz alanına genellikle bir fikirler fırtınası gelir. Bu fikirleri, karşılaştığımız soruna çözüm bulmak için beyin fırtınası yaparak işleyebiliriz. Sunumum için bu konuyu kullanma fikri, içsel bilgeliğimden kaynaklandı.
Tikkun sürecimin bir sonraki aşamasında, kavrayış, açığa çıkan sezginin detaylarını çözümlemek vardı. Kavrayış, analiz etme, ayrımlar yapma, yargıda bulunma ve içimize doğan şeyin anlamını fark etme yeteneklerinden oluşur. Benim için bunun anlamı, bu makalenin detaylarını çözümlemekti; böylece, fikirlerimi paylaşabilecektim.
Bilgelik ile kavrayışı birleştirdiğimizde bilgiyi yaratırız. Birşeyi gerçekten bilmek, hem kalbi hem de beyni kullanarak konuşmayı içerir. Bu, aynı zamanda, sezgi ve analiz sonuçlarının hâlâ Nihai Hedeflerimle uyumlu olmasına dikkat etmektir.
Yaşam Ağacının sezgisel bilgelik dalının hemen altında engin sevgi vardır. Bilgelik ve sevginin ortak niteliği, bol enerji akışıdır; ilki zihinsel enerjiyi, ikincisi duygusal enerjiyi kullanır. Yaşam enerjisi, sosyal adalete tutkulu bağlılık ve sevgi akışından yararlandığım nokta budur.
Bütün bu taşkın enerjinin kontrolden çıkmaması için, enerjiyi Gevurah, başka bir deyişle dizginlemeyle dengelemem gerekti. Bu yetenek, bol sevgi akışını odaklamak için etik sınırlar disiplinini ve bilgisini kullanmakla ilgilidir. Bu, taşkınlığımı kontrolde tutmam, başkalarına ne yapacaklarını söylememem, ama yasalar dahilinde işleri değiştirmek için yapabileceğim her şeyi yapmam anlamına geliyordu.
Bazen bu, bol sevgi akışı ile disiplin baskısını dengeleme mücadelesidir. Bazen kızgınlık, kötümserlik ve umutsuzluk, olumlu duygusal enerjinin akışını engeller. Gerçekçi olmayan beklentilerimizi incelemek ve olan biteni üzerimize almamak, Ağacın bir sonraki dalı olan iyileştirmek ve affetmek ile ilgili pek çok stratejiden ikisidir.
Son olarak, eylem dünyasına geçeriz, enerjiyi amele dönüştürürüz. Olan biteni değiştirmek istiyorsam ve gazetede okuduklarımdan memnun değilsem, birşey yapmam gerekir. Desteklediğim adaylara ve onayladığım işleri yapan kurumlara para bağışında bulunabilirim; kongre üyelerine ve senatörlere mektup yollayabilirim; örgütlere katılabilirim.
Yine de aşırı ahlakçı olmamak için dikkat etmek zorundayım. Azimli eylemimi dengelemek için ağırbaşlılık ve empati niteliklerini geliştirmem gerekir. Konunun diğer tarafındaki insanları dinlemeli ve onlara saygılı davranmalıyım.
Başkalarıyla konuştuğumda ve onları dinlediğimde, hedeflerimize ulaşmak üzere toplu eylem için başkalarıyla birlikte hareket ettiğimde, Yaşam Ağacının köküne gelirim. Bu, yaratıcılık ve bağlantıdır. Yaşam Ağacının farklı dallarını kullanmak, sizi sonunda kendiniz ve başkaları için tinsel ve duygusal liderlik kurabileceğiniz bir yere getirir.
Bu tinsel iç değerlendirme ve geliştirme sürecinden geçtikten sonra, umutsuzluğumdan, kötümserliğimden ve kayıtsızlığımdan kurtuldum; çünkü, daha iyi bir dünya yaratmak için üzerime düşeni yaptığımı biliyordum. Siz de kişisel, ilişkisel ya da işle ilgili herhangi bir sorununuzu çözmek için, Yaşam Ağacına ilişkin bu kısa özeti bir yol haritası olarak kullanabilirsiniz.
Size tavsiyem, kötümserlik ya da umutsuzluk nedeniyle asla ezilmeyin ve her tür engeli aşabileceğiniz araç ve beceriler olduğunu unutmayın.