Yazar: Susan Stewart
Hepimiz her gece rüya görürüz. Bazı kişiler, rüya gördüklerini hatırlamazlar ve asla rüya görmediklerine yemin edebilirler. Ama rüya görmek, gün boyu oluşan duygusal birikimi ayıklamak ve serbest bırakmak için gereklidir. Böylece, yeni güne tertemiz bir “karatahta” ile başlayabiliriz. İnsanların rüya görmelerini engellerseniz, tedirgin olurlar, kafaları karışır ve sanrılamaya başlayabilirler.
Terazinin diğer ucunda ise çok rüya gören insanlar vardır. Bu, genellikle sıkıntılı, bunalımlı kişilerde görülür. Beyinlerimiz, gerçek bir durum ile hayali olan arasındaki farkı anlatma konusunda pek iyi değildir. Dolayısıyla, yatmadan önce saatlerce sıkıntılı durumları düşünmek, inanılmaz bir negatif duygusal yük oluşturur ki bunun boşaltılabilmesi için bol bol rüya görmek gerekir.
O halde rüyalar, çok önemli bir parçamızdır ve onları hatırlasak da hatırlamasak da yaşamlarımızı etkilerler. Rüyalarımızdan yararlanarak, henüz gün ışığına çıkmadan sorunları keşfedebilir ve çözmeye çalışabiliriz. Rüyaların en büyük faydalarından biri, yaşamlarımızda ne düşündüğümüzü ya da hangi konuda endişelendiğimizi genellikle bilinçaltı düzeyde gösterebilmesidir.
Aslında insanların çoğu, her gece yüz dakika rüya görür. Bu, bir sinemada ya da televizyonda izleyebileceğiniz herhangi bir film kadar uzundur. Çoğumuz, bir önceki gece gördüğümüz rüyaların birkaç dakikasını bile hatırladığımız için şanslıyız. Pek çok kişi, genel olarak rüyalarından hiçbirini hatırlamadan uyanır.
Dr. Alan Hobson’ın Harvard Üniversitesi’nde yaptığı çalışmalara göre, rüya belleğimiz, beyinlerimizdeki çeşitli nöro-aktarıcıların varlığı ya da yokluğundan etkilenir. Şu açıktır ki bazı insanlar, başkalarına göre rüyaları daha iyi hatırlarlar. Bu fark için verilebilecek yanıt, büyük ihtimalle farklı kimyasalların dengesinde yatar.
Çoğu insan, sabah uyandığında, rüyalarını hatırlar ya da en azından rüya gördüğünü hatırlar. Bunun nedeni, rüya görmenin önemli bir bölümünün, uykunun en sonuncu üçte birlik kısmında gerçekleşmesidir. Ama rüyalarınızı çok az hatırlıyor ya da hiç hatırlamıyorsanız, aşağıdaki ipuçları size yardımcı olabilir.
“Yavaş kalkmayı” öğrenin. Sabah uyanır uyanmaz yatakta sessizce yatın ve hemen, sizi bekleyen gün hakkında düşünmeye ya da endişelenmeye başlamayın. İlk aşamada herhangi bir rüya gördüğünüzü hatırlayamasanız da zihninizi biraz önce hangi rüyayı gördüğünüz konusuna yoğunlaştırmaya çalışın. Bu hatırlama süreci, yarı entelektüel, yarı duygusaldır. Biraz önce hangi rüyayı gördüğümüzü düşünmek isteriz; ama aynı zamanda, rüyamızda gördüğümüz şeyi hissetmek isteriz.
Genellikle, duygusal durumumuzu tanımlayabilirsek, buradan geriye gidebilir; bir şey belleğimizi dürtünceye kadar rüyayı parça parça hatırlayabilir ve birden rüyanın daha büyük bir bölümünü anımsayabiliriz.
Rüya gören ve “yavaş uyanma” tekniğini deneyen pek çok kişi, uyanma sürecinde yatakta hareketsiz yatmanın önemli olduğunu söylüyor. Bedeni oynatmak, zihnin son rüyayı hatırlama yetisini engelliyor.
Deneyebileceğiniz bir yöntem daha var. Alarmı normal saatinizden yaklaşık 30-40 dakika öncesine kurun ve gerçekten kalkma vakti gelinceye kadar her 10 dakikada bir şekerleme tuşuna basın. En çok sabahları rüya gördüğümüz için, büyük ihtimalle alarm her çalışında sizi bir rüyadan uyandıracaktır. Şimdi yukarıda bahsettiğimiz rüya hatırlama tekniğini uygulayın. Şekerleme tuşuna basın; yatakta hareketsiz yatın ve zihninizin içinde geriye dönerek biraz önce görmekte olduğunuz rüyayı hatırlamaya çalışın. Duygularınızı hissedin ve elinizden geldiğince rüya parçacıklarını koruyun. En azından rüyanın bir taslağını oluşturuncaya kadar, olaylardan ve etkinlikten daha çok parça toplamaya çalışın.
Bir rüya yastığıyla uyumak, rüya hatırlama yeteneklerinizi geliştirmek açısından harika bir yoldur. Miskotu, rüya yastıklarında kullanılan şifalı bir ot olup rüyaları daha yoğun ve canlı kılar. Böylece, rüyayı hatırlama şansı artar. Ama, kabus görmeye eğilimli olanların, rüya yastığı kullanmamalarını öneriyoruz. Ayrıca, bunu çocuklar için de tavsiye etmiyoruz.
Rüyalarınızı hatırlamaya başladığınızda, bir rüya günlüğü tutmak ve onları kaydetmek isteyebilirsiniz. Rüyayı hatırlarken her detay önemlidir. Genel bir kural, renkleri, şekilleri, cinsiyeti, suyu, havayı ve hareketi hatırlamak olabilir. Bu noktalar, yaşamınızın genel durumu hakkında önemli gerçeklerin su yüzüne çıkmasını sağlayabilir. Rüyalar, içimizdeki gerilimleri yansıtabilir. Rüyalarımızı hatırlamak ve analiz etmek, yaşamlarımızdaki stresin bir kısmını azaltmak için ciddi katkıda bulunabilir. Eğer dinlersek, rüyalarımız bize yol gösterebilir!