Hayatın en kaçınılmaz derslerinden biri, başkalarının kınamalarıyla baş etmek zorunda kalmaktır. Övgü ve suçlamanın aynı şey olduğunu söylemek, herkesi her zaman mutlu edemeyeceğiniz klişesini kendinize hatırlatmanızın güzel bir yoludur. Başkanlık seçimlerinde %55 oranında oy alan aday, aynı zamanda başkasının başkan olmasını isteyen %45’lik bir kesimle karşı karşıyadır. Düşündürücü, değil mi?
Ailemiz, arkadaşlarımız ve birlikte çalıştığımız insanlar tarafından onaylanma oranımız muhtemelen bundan daha yüksek değildir. Doğrusu şu ki, hayatı değerlendirirken herkesin kendine özgü düşünceleri vardır ve düşüncelerimiz her zaman başkalarınınkiyle örtüşmez. Ancak nedense çoğumuz kaçınılmaz gerçekle boğuşmayı seçer, fikirlerimiz reddedildiğinde, bize “hayır” denildiğinde, hatta herhangi bir şekilde onaylanmadığımızda öfkelenir, incinir veya sinirleniriz.
Tanıştığımız herkesin onayını kazanamayacağımıza dair kaçınılmaz ikilemi ne kadar erken kabul edersek, hayatımız o kadar kolaylaşır. Bu gerçekle boğuşmak yerine onaylanma oranınızı olduğu gibi kabul ettiğinizde, yaşam yolculuğunuza eşlik edecek yararlı bir bakış açısı geliştirirsiniz. Onaylanmama karşısında reddedilmiş hissetmek yerine, kendinize şunu hatırlatabilirsiniz: “İşte yine aynısı oldu. Sorun değil.” Böylece beklediğiniz onayı aldığınızda hoş bir şekilde şaşırmayı, hatta minnettar olmayı öğrenebilirsiniz.
Çoğu gün hem övgü hem de suçlamayla karşılaştığımı görüyorum. Biri konuşmacı olarak beni tutmak isterken, diğeri istemez. Bir telefonda iyi haber alırken, diğerinde uğraşmam gereken yeni bir meseleyle karşı karşıya kalırım. Çocuklarımdan biri davranışlarım karşısında mutlu olurken, diğeri zorluk yaşar. Biri iyi bir adam olduğumu söyler, bir başkası telefonlarına geri dönmediğim için bencilin teki olduğumu düşünür. İyisiyle kötüsüyle, onaylanma ve onaylanmama kesin hayatın bir parçasıdır. Onaylanmayı, onaylanmamaya her zaman tercih edeceğimi itiraf edeyim. Bu insana çok daha iyi hissettirir ve kesinlikle baş etmesi daha kolaydır. Fakat kendimden ne kadar memnun olursam, esenliğim için buna o kadar az bağımlı olurum.
Carlson, Richard. Ufak Şeyleri Dert Etmeyin, Diyojen Yayıncılık, 2023, 63- 64, çev. Uğur Mehter.