Yazar: Dr. Lyle Becourtney
Kendinizi hiç sizi endişelendiren şeyi anlatmaya çalıştığınız bir anda daha da sinirlenip öfkelenirken buldunuz mu? Belki de başkalarının sizi gerçekten dinlemediğini ya da olayları sizin bakış açınızdan anlamaya çalışmadığını düşünüyorsunuz. Böyle durumlarda, sonunda dayanamayıp sesinizi yükseltebilir ya da sözel, hatta fiziksel olarak kabalaşabilirsiniz. Ne yazık ki, bu şekilde yanıt vermek, genellikle başkalarının sizi empati ve şefkat ile dinlemesi ihtimalini azaltır.
Hislerinizi yönetmenin bir başka uygunsuz yolu, belki de kontrolü kaybetme korkusundan dolayı, her şeyi içinizde saklı tutmak için aşırı çaba harcamaktır. Burada olan, bir balonun gittikçe daha fazla havayla dolması esnasında olan şeyle aynıdır. Balon, olabildiğince şişer ve sonunda patlar.
Ne var ki balon, içindeki havanın bir kısmını periyodik olarak dışarı salsa, büyük ihtimalle patlama noktasına asla ulaşmaz. Bunun gibi, kendinden emin bir şekilde iletişim kuran insanın da patlama noktasına gelme ihtimali azalır. 8 temel öfke kontrolü aracından biri olan kendinden emin iletişim, duyguları asla düşmanca olmayan bir tonda, dürüst ve etkili bir biçimde iletmeye dayanır.
Kendinden emin iletişimi kullanırken belki de en zor olan nokta, diğer kişinin sinirlenmesine ya da savunmaya geçmesine yol açmadan duyguları ifade etmektir. Bunu bu kadar zorlaştıran şey, insanların genellikle eleştirilmekten hoşlanmamalarıdır. Birine neyi yanlış yaptığını, hangi davranışından hoşlanmadığınızı ya da duygularınızı nasıl incittiğini söylemek, çok kolayca negatif bir tepkiye neden olabilir.
Kendinden emin iletişimi kullanmanın en etkili yollarından biri, Övgü Sandviçi denen teknikten yararlanmaktır. Sandviçin et kısmı (şikayetiniz, eleştiriniz ya da kaygınız), iki dilim ekmekle (övgüler ya da pozitif geribildirim) çevrelenir. Savunmayı en alt düzeye çekmek için, bir övgüyle (birinci ekmek dilimi) başlarsınız, sonra iletmek istediğiniz ana mesajı (et) sunarsınız ve ardından bir başka övgüyle (ikinci ekmek dilimi) bitirirsiniz.
Övgü Sandviçi tekniğini betimlemek için, aşağıda bir örnek sunulmaktadır:
• Seni her zaman bir dostum olarak gördüm (İlk övgü / pozitif geribildirim).
• Dolayısıyla, arkamdan konuştuğunu duyduğumda çok kırıldım. İhtiyacım olan, benimle doğrudan konuşman ve başkalarını karıştırmaman (Eleştirel geribildirim).
• Geçmişte her zaman yanımda oldun ve sana hâlâ güvenebileceğimi biliyorum (İkinci övgü / pozitif geribildirim).
Yukarıdaki örnekte gördüğünüz gibi, Övgü Sandviçi, önemli bir diyaloğun düşmanca olmayan bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlayabilir. Pozitif geribildirim ile başlamak ve bitirmek, samimi bir ton yaratır ve önemli bir mesajın iletilmesini kolaylaştırır. Karşınızdakine saldırmak ve işleri daha berbat hale getirme riski taşımak ya da olan biteni içinize atıp patlama noktasına gelmek yerine, bu tür bir iletişim kurmak, kişiye karşısındakini savunmaya geçmek zorunda bırakmadan sıkıntısını aktarma imkanı verir.
Övgü Sandviçini etkin bir biçimde kullanmanız için bazı önerilerde bulunmak istiyorum. Birincisi, övgünüz gerçek olmalıdır. Yaşamınızdaki bazı zor insanlar karşısında bunu yapmak güç birşeymiş gibi görünse de hem övücü, hem de içten olan en az iki şey söyleyebilmelisiniz. Bunun için biraz fazladan düşünmeniz gerekebilir; ama, neredeyse her zaman, söyleyebileceğiniz pozitif birşey vardır.
Bu tekniği aşırı kullanmaktan kaçınmak da önemlidir. Böylece, sözcükleriniz yapmacık görünmez. Son olarak, övgüleriniz, iletmeye çalıştığınız eleştirel mesajla bir şekilde ilintili olmalıdır. Konuşmanın yumuşak bir biçimde akması ve gerçekçi durması için bu gereklidir. Övgüler konuyla alakasız (örn. “Dans konusundaki becerini her zaman takdir etmişimdir”, “Harika futbol oynuyorsun”) görünürse, yukarıdaki örnek etkisini yitirecektir. Bu övgüler, gerçek olabilir; ama dostunuzun arkanızdan konuşmasıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Övgü Sandviçi gibi öfke yönetimi tekniklerini uygun bir biçimde kullanarak, öfkenin potansiyel bedelini en alt düzeye çekebilirsiniz. Sağlık sorunları, zedelenen onur, zarar görmüş ilişkiler, çocukların duygusal olarak hırpalanmaları ve iş verimliliğinde düşüş, kontrolsüz öfkenin potansiyel sonuçlarıdır. Öte yandan, uygun bir kanala yöneltildiğinde, öfke çok avantajlı bir hal alabilir.
Öyleyse, bir dahaki sefere biri sizi incittiğinde ya da kırdığında, içinize atmak ya da patlamaktansa, neden yeni birşey denemiyor ve Övgü Sandviçi sunmuyorsunuz? Sonuçlara çok şaşırabilirsiniz.