Çoğumuz olup bitene pek aldırmazken, iş dünyasında sessiz sedasız olağanüstü iki değişiklik meydana geldi. Birincisi, örgütler için çalışan insanların önemli bir çoğunluğu o örgütlerin geleneksel işgörenleri olmaktan çıktılar. İkincisi, gittikçe artan sayıda şirket işgören ilişkilerini kendi dışlarına aktardı; bu şirketler kendi resmi işgörenleri durumundaki insanlarla olan ilişkilerinin önemli yönlerini artık kendileri yönetmiyorlar. Bu iki eğilimde, yakın bir zamanda, herhangi bir geri dönüş beklenmemeli. Tersine, bu eğilimler muhtemelen daha da hızlanacak. Ve göreceğimiz gibi, bunun birtakım çok ciddi nedenleri var.
Bu böyle. Bir de şu var: İnsanlarla bu insanların çalıştıkları örgütler arasındaki ilişkilerde meydana gelen bu zayıflama şirketler için büyük bir tehlike oluşturuyor. Şirketin uzun vadede serbest çalışan yetenekten yararlanması veya insan kaynakları yönetiminin yorucu yönlerini şirket dışına havale etmesi bir şey; yetenek geliştirmenin şirketin en önemli görevi olduğunu- bilgi ekonomisindeki rekabetin vazgeçilmez öğesi olduğunu – süreç içinde unutmak ise bambaşka bir şeydir. Eğer örgütler, işgören ilişkilerinin yükünü azaltırken, aynı zamanda, insan geliştirme kapasitelerini de yitiriyorlarsa, şeytanla pazarlık yapmışlar demektir.
Dünyanın en büyük özel işverenlerinden biri olan İsviçre şirketi Adecco, her işgünü yaklaşık 700.000 geçici ve tam zamanlı memuru, işçiyi ve teknik personeli dünyanın bir yanında –ABD’de muhtemelen 250.000 kadar işçiyi – işe koşuyor. Adecco geçici işçi sektörünün devlerinden biri ama tamamıyla parçalanmış küresel pazardaki payı çok küçük. Sadece ABD’de, her gün toplam 2,5 milyon işçiyi işe koşan böyle binlerce şirket var. Bütün dünyada her gün işe koşulan geçici işçi sayısı eğer 10 milyon olmasa bile, en az 8 milyon. Ve bütün geçici işçilerin yüze 70’ini tam zamanlı çalışanlar oluşturuyor.
Geçici işçi çalıştırma işi yaklaşık 50 yıl kadar önce başladı; bu sektör hasta veya tatile çıkmış muhasebecilerin, resepsiyon görevlilerinin, telefon operatörlerinin, stenografların veya daktilo kızların işini yapacak alt kademe memurlar temin ediyordu. Bugün ise, baş yönetici (CEO) kademesine varıncaya kadar her türlü iş için geçici personel bulan tedarikçiler var. Örneğin bu şirketlerden biri, kurulma aşamasından tesis tam üretime geçinceye kadar, yeni kurulan fabrikaların yönetim işini üstlenecek imalat müdürleri temin ediyor. Bir başka şirket ise, anestezi hemşiresi gibi yüksek nitelikli sağlık profesyoneli sağlıyor.
Bununla bağlantılı ama farklı bir gelişme de şu oldu: Profesyonel işgören örgütü (PİÖ) 1990’lı yıllarda ABD’de en hızlı büyüyen hizmet dalı haline geldi. Bu hizmeti veren şirketler, müşterilerinin işgörenlerini yönetmenin yanı sıra, onların işgören ilişkilerini –yani, o işgörenleri yönetmekle ilgili idari ve insan kaynakları türü işlerini de- de yürütüyorlar. Daha on yıl öncesine kadar hiç bilinmeyen PİÖ’ler (Profesyonel İşgören Örgütü), 2000 yılına gelindiğinde, 2,5 ila 3 milyon mavi ve beyaz yakalı ABD işçisinin ‘ortak işvereni’ (coemployer) oldular. Bugün bu tür örgütlerin sayısı en az 1800; hatta bunların kendi meslek birlikleri ve kendi aylık dergileri bile var.
Son yıllarda, geçici işçi acenteleri gibi PİÖ’ler de faaliyet alanlarını büyük çapta genişlettiler. 1980’li yılların sonlarındaki ilk PİÖ’ler müşterilerine muhasebe, özellikle de bordro hizmeti sunuyorlardı. Şimdi ise işgören yönetimi ve ilişkileri alanında neredeyse her işi yapabiliyorlar: kayıt tutma ve mevzuat gereklerini yerine getirme; işe alma, eğitme, işe yerleştirme, terfi, işten çıkarma ve işçi sayısını azaltma; ve emeklilik planları ve ödemeleri. PİÖ’ler başlangıçta faaliyetlerini küçük şirketlerin işgören ilişkilerini yürütmekle sınırlıyorlardı. Ama PİÖ’lerin belki de en çok tanınanı olan Exult kendisini daha baştan, küresel Fortune 500 şirketlerinin ortak işvereni olarak tasarladı. Müşterileri arasında BP Amoco’yu, Unisys’i ve Tenecco Automotive’yi de sayıyor. Daha dört yıl önce kurulmuş olan bu şirket, kendisini çoktan halka açmış durumda ve hisseleri Nasdaq’da alınıp satılmakta. Başlangıçta, 20’den daha az işgöreni olan şirketlerin bordro işlerini yapmak üzere tasarlanmış bir başka PİÖ, ABD’nin en büyük eyaletlerinden birinde çalışmakta olan 120.000 işgörenin işlerinin yönetimini üstlenmeye hazırlanıyor.
Hem geçici işçi sektörü hem de PİÖ’ler hızlı bir büyüme içindeler. Adecco’nun yıllık büyüme hızı yüzde 15. 2001’in ikinci çeyreğinde Exult’un cirosu 43,5 milyon dolardan 64,3 milyon dolara çıkarak, yüzde 48’lik bir artış gösterdi. PİÖ sektörü ise, bir bütün olarak, yılda yüzde 30’luk bir büyüme gösteriyor. PİÖ’ler, hep birlikte, 2005 yılı itibariyle, 10 milyon ABD işçisinin ortak işvereni olma beklentisi içindeler.
Okur, işten çıkarmada, terfide veya kendi bölümündeki insanların işine son vermede söz sahibi olmadıktan sonra, bir yöneticinin kendi işini nasıl yürütebileceğini merak ediyor olabilir. Uzman bilimciler de dahil, çalışanları Exult tarafından yönetilen BP Amoco’nun üst düzey yöneticilerinden birine aynı şeyi sordum. Yanıtı şu oldu: ‘Exult, eğer sözleşmeyi sürdürmek istiyorsa, beni tatmin etmesi gerektiğini bilir. Birinin işine son verilmesine veya bir yerden bir başka yere kaydırılmasına elbette onlar karar veriyor. Ama bunu, normal koşullarda, ben önerdiğim için veya bana danıştıktan sonra yapıyorlar.’
İşgören ilişkileri alanında, yönetim kitaplarında hala yazılıp çizilenlere ve bizim işletmecilik okullarında öğrettiklerimize uymayan bir şeyler yaşandığı besbelli. Bunların, çoğu örgütlerin insan kaynakları bölümlerinin tanımlanmış işlevlerine uymadığı da kesin.
Drucker, Peter. Klasik Drucker, Çev. Zülfü Dicleli, Optimist, s. 55.
E-BÜLTEN
ipuçları
Onlar İşgörenler Değil, İnsan