Yazar: Müge Arslan
Yaz mevsiminin etkisini yitirmeye başlaması ve kış mevsiminin merhaba demesiyle beraber, grip, bronşit, soğuk algınlığı gibi pek çok hastalık da kendini göstermeye başlamaktadır. Ayrıca yaz aylarında dikkat edilen düzenli beslenme, kilo kontrolleri ve hareketli yaşam, kış mevsiminin gelmesiyle yerini yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam ve bunun sonucunda alınan kilolara ve yakalanılan hastalıklara bırakmaktadır.
Kış aylarında, soğukların artmasıyla beraber, bazal metabolizma hızınız ve vücut ısınız düşmektedir. Vücudunuz normal ısı düzeyine ulaşmak için fazladan enerjiye ihtiyaç duyar. Bunun sonucu olarak da kış aylarında yemek yeme isteğiniz artar. Bu da sizi yüksek enerji veren karbonhidratlı gıdalara yöneltir. Havaların soğumasıyla beraber hareketsiz bir yaşamla baş başa kalırsınız ve sonucunda kış aylarında alınan kilolar kaçınılmaz olur.
İşte yeterli ve dengeli beslenerek mükemmel bir kış geçirmek için tiyolar:
• Kış mevsiminin vazgeçilmezleri arasında olan kuru baklagillere (nohut, kuru fasulye, mercimek, vb.) sofralarınızda mutlaka haftada en az iki gün yer veriniz. Kuru baklagiller çok iyi bir protein kaynağı olduğundan, yemeklerinize lezzet vermek ve besleyici değerini artırmak için eti protein yönünden fakir olan sebzelerle beraber tüketiniz.
• Kış mevsimiyle beraber baş gösteren grip, bronşit, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak için, antioksidanlardan (A, C, E vitaminleri, Se, çinko, magnezyum) zengin beslenerek bağışıklık sistemimizi daha çok güçlendirmeliyiz. Bu aylarda çok bol bulunan turunçgil, havuç, brokoli, kabak, Brüksel lahanası, yeşil biber, karnabahar, mandalina, maydanoz, roka, tere ve meyvelerin tüketilmesi ile bu vitaminleri sağlayabilirsiniz. Taze sıkılmış meyve suları, vücudumuzun gribal enfeksiyonlara karşı korunmasında etkilidir. Meyve suları bekletilmeden hemen içilmelidir. Bol bol salata tüketilmelidir. Salatalar hazırlanınca hiç bekletilmemelidir. Bekletildiğinde C vitamini kaybı hızlı olur. Bu vitamin, ısı ve ışık gibi etkenlerden kolayca etkilenir.
• Kış aylarında kahve, çay gibi içecekler yerine bitki çayları ve C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu türü çayları tercih ediniz.
• Yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Özellikle katı yağ olarak bilinen tereyağı ve margarin tüketiminden kaçınılmalıdır. Yemeklere eklenecek zeytinyağı ve sıvı yağlar dikkatli tüketilmelidir. Fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar, kuru baklagiller, tahin gibi besinler E vitamini yönünden zengindir. Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan Omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi yağlarda bulunan Omega-9 yağ asitlerinin de bağışıklık sistemimiz üzerine olumlu etkileri vardır.
• Yumurta, süt, yoğurt, peynir, et grubu gibi yüksek protein içeren gıdaların düzenli tüketimine önem gösteriniz. (Haftada 1-2 kez yumurta tüketebilirsiniz.)
• Kış aylarında güneş ışıklarını çok daha az alabildiğimizden ötürü, D vitamininden yoksun kalmakta ve D vitamini gereksinimlerimizi karşılamakta güçlük çekmekteyiz. Kemik ve diş gelişimi için de önemli olan D vitamininin diğer bir kaynağı balıktır. Bu nedenle haftada en az 2 kez düzenli balık tüketmeliyiz. Havanın güneşli günlerinde 20 dakika kadar güneş ışığından direkt yararlanmalıyız.
• Kış aylarında da yaz aylarında olduğu gibi fiziksel aktivitemize dikkat etmeliyiz. Haftanın 4 günü 45 dakika kadar egzersiz yapılması yeterli olacaktır.