Yazar: Mark Victor Hansen
Herkesi mutlu edemezsiniz. Eminim, bu sözü yaşamınızda çok duydunuz. Yüzeysel bir söz gibidir; bir kulaktan girer, diğerinden çıkar; ama derinlere işler. Asla herkesi memnun edemeyeceksiniz. Ne yaparsanız yapın, ne kararlar alırsanız alın, ne marka araba kullanırsanız kullanın ya da nerede yaşarsanız yaşayın, mutlaka biri sizin yüzünüzden hayal kırıklığına uğrayacaktır. Başkalarının fikir ve hükümlerini kendi iradenizden üstün tutmak, yalnızca sizi başarısız kılmaya yarar. Olağanüstü başarı için, kendinize güvenin ve inanın.
Herkesin mutlu olmasını sağlayarak, ofisinizde ya da evinizde barışı korumak için sürekli çaba mı gösteriyorsunuz? Gittiğiniz her yerde son derece dikkatli davranıyor ve kimsenin “birşey başlatmayacağını” mı umuyorsunuz? Arkadaşlarınızla dışarı çıktığınızda bir tartışma olmasından korktuğunuz için ne söylerlerse onaylıyor musunuz? Bu sorulardan herhangi birine “Evet” dediyseniz, öyleyse siz bir “insanları memnun etme aracı”sınız ya da bu yolda hızla ilerliyorsunuz.
Herkesin mutlu olmasını istemenin yanlış olduğunu söylemiyorum. Bunda gerçekten bir sorun yok! Herkesin günün 24 saati mutlu olmasını isterim. Ama, bunu gerçekleştirmek için kişiliğimden ödün vermeye niyetim yok.
Bazen tartışmanız gerekir ve sorun hallolur. Yalnızca bir başkasını mutlu etmek için, olduğunuzdan “daha azı” olamazsınız. Bu iş böyle olmaz. Kendinizi ifade edin. İleri gidin. Ama bunu, sevgi ve kibar bir ses tonu ile yapın. Hiç kimseye meydan okumuyorsunuz. Yalnızca kendiniz gibi davranıyorsunuz.
Herkese “Evet” demeyi bıraktığınızda ve gerçekten neler hissettiğinizi açıklamaya başladığınızda, hazırlıklı olun. Sizin yalnızca “bastırılmış” halinizi bilenler, yüzünüze komik komik bakacaklardır ve büyük olasılıkla “Sana ne oldu?” sorusunu sık duyacaksınızdır. Hatta, birkaç sözde arkadaş belki de sizinle bir daha hiç konuşmayacaktır. Ama, gerçek arkadaşlarınızın kimler olduğunu bilmek daha iyi değil midir?
Büyüklük kompleksi diye birşey yoktur. Bu yalnızca, kendini büyüklük diye gösteren aşağılık kompleksidir.
Harekete Geçin
Yaşamınızda sürekli memnun etmeye çalıştığınız insanlar var mı? Hep bu insanların mı onayını beklersiniz? Bu insanların her zaman yaşamınız ve neyi yanlış yaptığınız hakkında fikirleri mi vardır?
Normal olarak, hepimizin yaşamında, bu tür insanlardan en az bir tane vardır. Ama, biz kendimiz için daha iyisini yapmaya çalışırken, neden insanlar bize olumsuz davranırlar? Bunun nedeni, genellikle kindarlık değildir. Çoğu zaman, bu insanlar, ya kendileri ve yaşamları hakkında güvensizlik hissederler ya da biz bir kez hayallerimizi gerçeğe dönüştürmeye başladığımızda geride bırakılmalarından korkarlar.
Öyleyse, bu insanlar çevrenizdeyken zihninizi ve odağınızı hedeflerinize yoğunlaştırmayı nasıl sürdürürsünüz? İlk adım, yaşamınızda gerçekten kimleri istediğinize karar vermektir. Size destek verecek insanlar mı, sizi yıkacak insanlar mı? Yaşamınızı değiştireceksiniz ve herhangi bir negatif müdahaleye ihtiyacınız yok. Çevrenizdeki insanlar, sizi dinleyemiyor ve çabalarınızı destekleyemiyorlarsa, yaşamınızda yerleri yoktur. Bu kadar.
Herhangi bir nedenden ötürü bu insanları yaşamınızdan silip atamıyorsanız, yaşamınızı onlarla paylaşmamaya karar vermelisiniz. Yaşamınızda neler olup bittiğini sorarlarsa, bunu onlarla paylaşmayı tercih etmediğinizi söyleyin. Eninde sonunda soru sormaktan vazgeçecek ve yürüyüp gideceklerdir. Herhangi bir nasihatte bulunurlarsa, basitçe öğüt için teşekkür edin ve onları önemsemeyin. Bunu birkaç kez deneyin ve neler olduğuna bakın. Olumsuzluk, yalnızca beslenebildiği yerde yaşar; onu aç bırakın, başka yere gidecektir.