Yazar: Jaclyn Easton, Going Wireless
Bütün profesyonellerin evrensel bir hedefi olduğuna inanıyorum: en
az
işle en çok parayı kazanmak. Burada bir uyarı: "En az iş", etik
açıdan değil, en çok sevilen işi yapmak açısından ele alınıyor.
Bildiğiniz
gibi, sevilen bir şeyi yapmak, iş olarak düşünülmez. Öyleyse söz
konusu
evrensel hedefi, sıradan işlerin sayısını azaltmak ve yapılan
işten zevk
almak olarak açıklayabiliriz. Kablosuz teknolojiler, profesyonelleri
bu
hedeflerine ulaştırabiliyor.
Kablosuz teknolojilerin gizemli yönlerinden biri, yeni müşterilerle,
oluşturulması normalde yıllar alacak ilişkileri birkaç ayda son
derece
sağlam bir şekilde kurmanızı sağlama yeteneğidir. Daha da önemlisi,
müşteriler
satın alım kararlarında daha aktif hale geldiklerinden, daha fazla
dikkat
ve seçenek talep edeceklerdir.
Kablosuz teknolojiler, yalnızca saha satışını kolaylaştırmaz; perakendeciliği
de kökten iyileştirir. Bu iyileştirme, kasa kuyruklarını ortadan
kaldırmak,
müşterilerinize iki saniye ya da daha az bir sürede ödeme yapma
imkanı
sunmak ya da müşterilerin, istedikleri ürünün sizde olup olmadığını,
elinizde
ne kadar ürün bulunduğunu ve ürünün mağazanın hangi bölümünde
yer aldığını
görecekleri bir envanter veritabanına erişmelerini sağlamak şeklinde
olabilir.
Gartner Group analisti Bob Egan, kablosuz teknolojilerin yararını
şu
şekilde özetliyor: "Kablosuz teknoloji, e-ticaretin büyüme hormonudur…
Mobil Ticaret Fırsatları
Kısaca m-ticaret olarak da anılan mobil ticaret, önü açık bir
ticaret
şekli olsa da benimsenme şekli, kimlerin benimsediği ve genel
ticari tabloya
tam olarak nasıl uyum sağladığı gibi konular gizemini koruyor.
Mobil ticaret
çatısı altında görülen modellerin çeşitliliğini düşündüğümüzde,
"m-ticaret"
terimini tanımlamak da bir o kadar gizem taşıyor. Dolayısıyla
kavramı,
ABD'deki uygulamalardan örnekler vererek açıklamak daha sağlıklı
olacaktır.
İlk akla gelen, hiç kuşkusuz en yaygın çağrışıma sahip "işlemsel
mobil ticaret"tir. Bunun anlamı, tamamen kablosuz bir cihaz yardımıyla
bir ürün ya da hizmet satın almanızdır. İşlem yapmak için kullanılan mobil
birimlerin hız ve ekran sınırlamaları nedeniyle, pek çok durumda, büyük
bir monitör ve bir klavyeden oluşan "geleneksel" araçlar kullanılır.
Gelen bilgi, tercih ettiğiniz teslimat adresini ve kullanmak istediğiniz
kredi kartını gösterir ve böylece minimum sürede işlem tamamlanır.
yollarla halledileceğini söyleyebiliriz. Örneğin, mobil ortamda sinema
bileti alabileceğiz. Kağıt biletin yerine geçen bir barkod, cihazınıza
yüklenecek ve siz sinemaya girerken taranacak. Benzer senaryolar, kitap,
müzik CD'si ya da oyun satın alırken de geçerli olacak. Bunlar, otomatik
olarak kablosuz cihazınıza yüklenecek. Amazon.com, ana siteden e-kitap
ve müzik indirmek için gerekli hazırlıklarını tamamladı bile. Öde ve Seç
İnsanlar, m-ticareti, genel olarak, online alışveriş ve satın
alma olarak
düşünüyorlar. Oysa gerçekte, bu model, sanal (online) ve fiziksel
(offline)
ortamların bir arada kullanılmasını öngörüyor. Başka bir deyişle,
kablosuz
cihazların, mobil bilgiler ve offline ödeme olanakları ile offline
satışı
olanaklı kılmasını dile getiriyor.
1950'li yılların yemek kültürünü yansıtan bir ABD'li restoranlar
zinciri,
yukarıda bahsedilen olgunun güzel bir örneğini sunuyor. Burger
ve kızarmış
patates alanında uzmanlaşmış bu restoranın adı Johnny Rockets.
8 ülke
ve 28 eyalete yayılmış 150 satış noktasına sahip.
Müşteriler, go2 adlı ağ geçidini kullanarak, kablosuz cihazlarıyla
Johnny
Rockets'a ulaşabiliyor; sipariş verebiliyor ve ödeme yapabiliyorlar.
Ödeme
bilgileri ise daha önceden, müşteri go2 sitesine kayıt yaptırdığında
veriliyor.
Dolayısıyla, kablosuz ortamda sipariş verilirken, kullanılmakta
olan kredi
kartını onaylamak yeterli oluyor. Sipariş verildikten sonra, yapılan
menü
seçimini doğrulamak için bir onay kodu sunuluyor. Tüm sipariş
süreci,
bir dakikadan az sürüyor.
Hız, Johnny Rockets müdavimleri için motive edici etkenlerden
biri. Hızın
yanında kolaylık da belirleyici konumda. Örneğin, ödeme için sıra
beklemek
gerekmiyor ya da cep telefonuyla konuşularak verilen bir siparişte
ortaya
çıkabilecek yanlış anlamaların önüne geçiliyor.
Ticareti İtmek
M-ticareti destekleyen unsurlardan biri de "onu itmek"tir.
Bunun anlamı, geciken bir teslimat ya da offline ürün bilgileri
hakkında
uyarılmanızdır. Örneğin, cep telefonunuzda, mahalle eczanenizden
gelen
ve ilaçlarınızın bitmek üzere olduğunu hatırlatan bir mesaj belirir.
Siz
de "evet" ya da "hayır" diye yanıt verir ve yeni ilaçlarınızı
kendinizin alacağını ya da adresinize teslim etmelerini iletirsiniz.
Offline özel bilgiler, en çok alışveriş yaptığınız mağazalardan
gelebilir.
Bugün ABD'deki kitabevleri, yazarların imza günlerini müşterilerine
cep
telefonundan anında duyurma hazırlığı içindedir. Benzer biçimde,
özel
ürünlerin, gene çok özel müşterilere cep telefonuyla önceden duyurulması
mümkün olabilir. Bu yaklaşım, aciliyet ve heyecan duygularının
körüklediği
çokkanallı bir strateji olarak da algılanabilir.
Müşterilerinin kablosuz teknolojilerden nasıl yararlanacaklarını
merak
eden Domino's Pizza, Las Vegas'ta iki aylık bir test uygulama
yaptı. Sonuç
olarak, kablosuz cihazlarla verilen siparişlerin telefonla verilen
siparişlere
oranla yüzde 10-15 daha fazla olduğu görüldü. Bunun iki temel
nedeni vardı:
Birincisi, müşterilerin önünde dijital de olsa bir menü bulunuyor
ve onların
akıllarına gelmeyecek yeni alternatifler sunabiliyordu. İkincisi,
kablosuz
sipariş, birine konuşarak sipariş vermekten daha az stresliydi;
çünkü
birilerini bekletiyor olma kaygısı ortadan kalkıyordu.
Domino's testinin bir güzel yanı da sistemin son derece kusursuz
işlemesidir.
Kablosuz sistemin arka ucu öylesine iyi entegre edilmişti ki,
sipariş,
verildikten hemen sonra en yakın mağazanın mutfağındaki ekranda
otomatik
olarak beliriyordu. Domino's, her bir kablosuz siparişin kendilerine
yalnızca
30-40 cent maliyet getirdiğini tahmin ediyor.
Barkod Keyfi
M-ticaretin offline satın alımlara bir katkısı da fiyat karşılaştırması
yapmaya imkan vermesidir. Örneğin, ABD'de BarPoint firmasının
sunduğu
sistemi kullanmak için, İnternet tabanlı cihazınıza, evrensel
ürün kodunu
(UPC) oluşturan numarayı (barkodun altındaki 12 basamaklı sayı)
giriyorsunuz.
Hemen ardından, çeşitli online kaynaklardan, ayrıntılı ürün tanıtımları,
incelemeler ve karşılaştırmalı fiyat bilgileri alıyorsunuz. Satın
alım
için doğrudan link'ler de sunuluyor. Bir mağazada durmuş yeni
bir DVD
çalar almak istediğinizi düşünelim. Yukarıda bahsedilen sistemle,
ilgili
ürünler hakkında anında bilgi alabiliyor; geçerli fiyatları öğrenebiliyorsunuz.
Fantazi Adası'ndan bir başka sahne de Atlanta'daki bir mağazada
yaşanıyor.
Bir avuçiçi cep bilgisayarına takılan barkod tarayıcı olarak tanımlanabilecek
bir "alışveriş çubuğu" ile, satın almak istediğiniz ürünleri
taramanız ve işiniz bittiğinde çubuğu teslim edip bir kerede ödemelerinizi
yapmanız mümkün. Hatta, isterseniz, satın aldıklarınızın evinize,
arabanıza
ya da başka bir yere teslim edilmesini talep etme olanağına da
sahipsiniz.
Küçüklerin Büyük Dünyası
Bugün m-ticaret, küçük şeylerin büyük şeylermiş gibi çalışmasını sağlıyor.
Minik bir ekran, çözünürlük yeterince yüksek olduğunda, gayet güzel görüntü
veriyor. Cebe giren e-posta cihazlarında da gördüğümüz gibi, klavyelerin
işlev görmesi için kocaman olması gerekmiyor. Ergonominin de göz önünde
tutulduğu kablosuz cihazlara hız faktörünü eklerseniz, m-ticaretin büyük
çıkış yapması kaçınılmaz. Ve her teknolojik gelişmede olduğu gibi, insanların
m-ticarete de kolayca ve hızla alışacaklarını söylemek mümkün.