Yazar: Sinem Ertürk
“Google’ın Gmail’i, 1 GB’lik e-posta alanı veriyormuş. Duydun mu?”
“Evet duydum tabii. Ama gönderdiğin her mailin taranıp, içeriğine uygun reklam göndereceklerinden de haberin var mı?”
“Aaaa??”
“Yaaa...”
“... Bir davetiye göndersene!”
Dünyanın önde gelen İnternet arama motoru Google, 1 Nisan 2004’te Web tabanlı e-posta sağlayıcısı “Gmail”i duyurduğundan beri, kullanıcıların kişisel gizliliğini ihlal ettiğine yönelik suçlamalar karşısında kendini savunmak zorunda kaldı. Özellikle, sıkı gizlilik yönetmeliklerine tabi Avrupa’dan gelen sert tepkilere karşı Google, şu anda daha demo versiyonu denenen Gmail’de sunacağı hizmetler konusunda esnek davranacaklarını açıkladı.
Microsoft’un MSN Hotmail’i veya Yahoo’nun Yahoo Mail’i gibi ücretsiz, Web tabanlı bir e-posta sağlayıcısı olan Gmail’e, şu anda halen, sadece kullanan bir arkadaşınızın size göndereceği davetiye ile hesap açtırabiliyorsunuz. Fakat Gmail’i, rakiplerinin bir adım önüne geçiren özelliği, bu popüler sağlayıcıların aksine, kullanıcılarına 1 GB’lik mail depolama alanı vermesi. Tabii ki, her güzel şeyin bir bedeli var. Bu hizmetin de pek çok kişi tarafından eleştirilen tarafı, Gmail’in, kullanıcıların gizlilik hakkına ters düşecek bazı eylemlerde bulunacağını açıklaması. Google, Gmail’de dönen her maili, içeriğine göre tarayarak, uygun gördüğü reklamı eklemeyi planlıyor. Örneğin, sizin arkadaşınızla mailde paylaştığınız göz ameliyatı olma planlarınızda, kullandığınız “göz + lazer” kelimeleri, Google tarafından algılanacak ve bir bakacaksınız, mailinize size konuyla ilişkili bir reklam iliştirilmiş.
Karışık Tepkiler
Böyle bir “reklam hizmeti” bazıları tarafından bir gizlilik ihlali olarak değerlendirilmiyor. Ne de olsa, gönderdiğiniz ve aldığınız e-postaları tek tek okuyan bir insan yok, sadece tarayan bir bilgisayar var. Fakat diğerlerine göre de, e-posta da, günlük gibi, kişilerin, siyasi, dini, kişisel tüm özel fikir ve görüşlerini paylaştığı bir yer ve bir bilgisayar tarafından bile taranması, bunun ihlal edilmesi anlamına geliyor. Buna ek olarak, Gmail’in gizlilik politikasında yer alan uyarıya göre, siz mail hesabınızı iptal ettirseniz dahi, silinen tüm mailleriniz sistemde depolanıyor. Bu durumun da, ABD ve Avrupa’nın veri koruma ve gizlilik yasalarına aykırı düştüğüne dair fikirler çoğalmış durumda.
ICO’nun (U.K. Information Commissioner Office) sözcüsüne göre, eğer Google, Gmail abonelik koşulları konusunda kullanıcılara şeffaf davranırsa, sunulan hizmet, İngiltere’nin veri koruma yasaları ile ters düşmemiş olacak: “Google, mail kullanımını gözlemlediği ve uygun gördüğü bilgiyi, pazarlama amaçlı üçüncü partilere aktaracağı konusunda açık davranırsa, bir problem çıkmaz. Fakat şunu açıkça belirtmemiz gerekir ki, Google daha bu hizmeti sunmaya başlamadı ve kullanıcıları bilgilendirme sürecinin açık ve net olacağı konusunda bizimle ortak bir çalışma sürdürmeyi kabul etti.”
Privacy International, Google’ın, gizlilik gibi önemli bir meseleyi yalnızca PR malzemesi olarak gördüğü ve çok ciddiye almadığı konusunda endişeli. Eğer ICO, Gmail kullanıcılarının gizlilik haklarıyla ilgili Google’dan bir dizi teminat almazsa, Privacy International konunun üzerine gideceği garantisini verdi.
“Ücretsiz Mail” Arenası Kızışıyor
Kaliforniya’daki Radicati Group’un yaptığı son araştırmaya göre, dünya genelindeki mail hesapları, sene başından beri 355 milyona ulaşmış durumda. Paylara baktığımızda, iki dev, pazarı paylaşmış görünüyor: Microsoft’un MSN Hotmail’i % 37 ile liderliği elinde tutarken, Yahoo’nun Yahoo Mail’i pazarın % 30’una sahip.
İki pazar lideri de, kullanıcılarına ücretsiz mail hizmeti sunmak konusunda kararlı olduklarını söylüyorlar. Böylelikle, mail depolama alanlarının azlığından şikayetçi kullanıcılar, paralı hizmetler için potansiyel müşteri oluyorlar.
MSN Ürün Müdürü Larry Grothaus, Hotmail’in hem arayüzünde, hem de altyapısında yenilikler yaptıklarını söylüyor. MSN ayrıca, spam (istenmeyen mail) ve virüslere karşı önlemlerini sıkılaştırdı ve kendi arama motorunu oluşturdu. Hotmail, hem ücretsiz mail hesaplarını 250 MB’ye yükseltmesi, hem de dünyada ve Türkiye’de en çok kullanılan chat programı MSN Messenger yeni sürümünü duyurmasıyla birlikte pek çok kullanıcının ilk tercihi olmaya devam ediyor.
Yahoo Mail, başlarda biraz daha cimri davranarak, mail depolama limitini 100 MB’ye yükseltmişti, fakat şimdi standart mail limiti 250 MB’ye çıkarıldı. Yaklaşık bir sene önce ise, mail gönderirken, adresin ilk harflerini yazınca otomatik tamamlayan “autocomplete” özelliğini ekledi. İki rakip mail sağlayıcının sunduğu yenilikler arasında, mesajların görüldüğü gibi basılabilmesine ve anında mesajlaşmaya olanak veren yazılımlar yer alıyor.
İşin En Zor Yanı, Spam’le Savaşmak!
E-posta, hayatımıza girdiğinden beri, işlerimizi çok kolaylaştırmasına rağmen, bizi bir o kadar da mücadele içine soktu. Her gün yüzlerce maili okumak, gerektiğinde cevap vermek, önceliğe göre organize etmek, ayrı ayrı adreslere göndermek, dosyalamak vs. zaman ve dikkat gerektiren bir iş. Fakat, MessageLabs şirketinin araştırmasına göre, dünya genelinde gönderilen maillerin yarısı spam olunca, bizim işimiz biraz daha zorlaşıyor.
MSN Hotmail ve Yahoo Mail’in toplam yaklaşık 237 milyon kullanıcısı olduğunu düşünürsek, onlar spam fırtınasının ortasında kalan “şanslı” grup! Her gün kullanıcılara gelen ve “çöp mail – junk mail” diye adlandırılan milyarlarca maille savaşıyorlar.
Spam, kullanıcıların bir numaralı şikayet konusu olmakla birlikte, hangi mailin spam olarak değerlendirilebileceği, her kullanıcıya göre değişiklik gösteriyor. Hem Hotmail, hem de Yahoo Mail, her kullanıcının, spam olarak değerlendirdiği mailleri belirleyip bildirmesinden yana. Böylece, sağlayıcılara geri dönen veriler değerlendirilebilir ve filtreler ona göre ayarlanabilir. Bu bağlamda sunulan hizmetler, kullanıcıların belli adresleri bloke etmelerini ve HTML görsellerin, güvenli olmadığı takdirde, sayfaya yüklenmeden durdurulabilmesini sağlıyor.
Gmail de POP3 Desteğine Başladı
Gmail, birkaç hafta önce e-posta hesaplarına ücretsiz POP3 desteği vermeye başlayacağını duyurdu ve aşamalı olarak bu hizmeti sunmaya başladı. POP3 desteği, kullanıcıların Microsoft Outlook Express, Eudora ve Mozilla Thunderbird gibi yazılımlarla e-postalarını bilgisayarlarına yüklemelerine olanak tanıyor. Kullanılan programlarda gerekli POP3 ayarları yapıldıktan sonra kullanıcılar Gmail hesaplarına ulaşabiliyor. Halen ücretsiz yönlendirme (forwarding) ile, abonelerine Gmail hesaplarına gelen mesajlarını istedikleri adrese gönderme seçeneği sunduklarını hatırlatan Google yetkilileri, gelecekte POP3 ve yönlendirme için ücret talep etme planlarının olmadığı belirtiyorlar.
Google’ın Gmail’i, daha “yayın hayatına” başlamadan, bir dizi polemiğe neden oldu. Bazıları, gizliliğin 1 GB mail alanından daha önemli olduğunu savunurken, zıt görüşe sahip binlerce kişi, bir Gmail hesabı için şimdiden sıraya girmiş durumda. Öyle görünüyor ki, bu yarışta da son kararı yine kullanıcılar verecek...
Kaynaklar:
IDG News Service, Laura Rohde - (15. 04. 2004)
PC World, Eric Bender - (30. 03. 2004)
http://www.gmailusers.com/articles.htm,
http://gmail.google.com/gmail/help/more.html#ads