Yazar: Kathy Klotz-Guest
Doğaçlama, ortak yaratıcılığın uyarlanması kolay, nihai bir sosyal modelidir. Sağ beyin tekniklerini temel alan, fikir üretmek amacıyla yapılan doğaçlama teknikleri, şirketler içinde gittikçe daha çok yaygınlaşıyor. Bu, ortaklaşa üretilen fikirler, ürünler, süreçler, iş modelleri gibi doğru zamanda ortaya çıkan bir fikir olabiliyor. Bu gibi süreçler, kısa süre önce bir New York Times makalesinde de belirtildiği gibi, artan gelirler gibi daha iyi iş sonuçları elde edilmesini sağlayabiliyor.
Doğaçlama derken, komediden ya da tiyatro oyunlarından söz etmiyoruz. Doğaçlama fikirlere ve gerçeklere onlar değişirken uyum sağlama ve karşılık verebilme anlamına geliyor. Bir şeylerin nasıl yapılabileceği ya da nasıl yapılması gerektiği hakkındaki varsayımları tepetaklak edebilmek anlamına geliyor. Farklı düşünerek meydan okumalara ve çözümlere baktığımız merceği değiştirmiş oluyoruz. Doğaçlama yeteneği, bir yandan her şey değişirken bir yandan da yeni şeyler üretebilmek anlamına geliyor. Konu strateji olduğunda kalıcılık diye bir şey söz konusu olamıyor.
Doğaçlama yöntemlerinin onları ortak yaratım süreci için ideal hale getiren iki göze çarpan özelliği var. Bunlardan ilki, doğaçlamadan yararlanılan beyin fırtınası tekniklerinin, en iyi fikirlerin daha da geliştirilebilmeleri için ortaya çıkmasında güçlü bir ortak dinamik oluşturması. Bu tür egzersizler doğaçlama tiyatronun temel kavramlarından biri olan “Evet ve…” öncülünü temel alıyor. İş ortamındaysa bu düşünce, birinin fikrini kabul ederek onu herkesin ortaklaşa yarattığı, işbirliğine dayanan, “sosyal” bir yöntemle daha da geliştirmek anlamına geliyor (tıpkı tiyatroda sahnelerin ortaya çıktığı gibi). “Sosyal” olmanın sağladığı potansiyel, medya teknolojilerinin grup işbirliğini daha da kolaylaştırdığı günümüzde giderek artıyor.
İşyerindeki bireylerin kendi fikirleri için rekabet etmesinin yerine “evet ve…” yaklaşımı, tüm bireysel yaratıcılığı somutlaşmış müşterek bir sermayeye dönüştürüyor. Böylece ekip temelli problem çözme, daha inovatif sonuçlar veriyor. Uygulamalı doğaçlama, daha çok kişi için daha insancıl sonuçlar elde edilmesini sağlıyor çünkü “gruba” odaklanıyor. Böylece, doğaçlama yoluyla gerçekleşen ortak yaratıcılık şirketin hem içinden hem dışından daha fazla sayıda paydaş için daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. Ekibin işbirliği olmaksızın hiçbir ürün, hizmet ya da kültür inovasyonunun meyvesi alınamaz. Grubun işbirliği, ticari süreçlerin başarısı için gerekli olan kurumsal yaratıcılık üzerinde bir çarpan etkisi yapıyor.
Doğaçlama temelli tekniklerin daha iyi sonuçlar getirmesinin ikinci nedeniyse, “yaratıcı beyni” kullanmaları. Bir düşünün: Çoğu beyin fırtınası yaklaşımı doğrusal bir yaklaşım izlediği için çok daha verimli olabilecekken ya da daha çok sayıda harika fikir üretebilecekken bunu yapamaz. Buna karşın, doğaçlama teknikleri doğrusal olmayan, çok yönlü düşünceden de yararlanan, rastgele çağrışımları temel alan düşünce biçimini kullanırlar. Bu düşünce biçimi yaratıcı taraf olan beynin sağ tarafını kullanır. Sonuçta ortaya çıkan fikirler genelde sol (mantıksal) beynin tek başına asla ortaya çıkaramayacağı fikirler olur. Sağ beyin, varsayımları tepetaklak etmeyi ve “ya öyle değilse” senaryoları kurmayı sever. SCAMPER gibi yaratıcı teknikler, ürünler ve insanların neye ihtiyacı olduğu hakkındaki varsayımları yeni şeyler görmek için askıya almakla işe koyulur. Mevcut ürünlerin dağılımını ve özelliklerini değiştirerek çığır açan fikirler yaratabiliriz. Doğaçlama aynı zamanda bize iletişimi, takım çalışmasını ve yaratıcı liderliği de öğretir. Bu beceriler inovasyon için gereklidir. 2010 yılında IBM tarafından yapılan bir araştırma, önümüzdeki on yıl içerisinde teknolojik alanda liderlik için gerekli olan tek ve en önemli liderlik vasfının yaratıcı düşünebilmek olduğunu ortaya koymuştur.
Uygulamalı doğaçlama aynı zamanda eğlencelidir de. Bu önemli bir şey. Sonuçta amacımız eğlenmek olmasa da, yaratıcılık için eğlence bir katalizör vazifesi görür. Zaman anlamadan akıp geçer. Yaratıcı olurken aynı anda eğlenmeyen birini hiç gördünüz mü? Yaratıcı sağ beynin işlemesini kolaylaştıran makine yağı eğlencedir.
Mükemmel “beyin” fırtınası: Sosyal teknolojileri karşılayan sosyal ve insancıl bir model
Doğaçlama temelli yaklaşımlar, hem çalışanlar hem müşteriler için daha insancıl bir fikir üretme modelidir. Birincisi, ortaklaşa üretilen fikirler insanın yaratıcı olma ve önemli bir şey yapma ihtiyacıyla bir bağlantı kurar. Yaratıcı olduklarını hisseden çalışanlar daha bağlı olur çünkü işleri beyinlerinin her iki tarafını, hem mantıksal hem yaratıcı tarafını işgal etmektedir. Şirketlerse her zaman çalışan bağlılığını artırmanın yollarını ararlar. Çalışanlara işlerinde daha fazla bağımsızlık, hakimiyet, amaç ve yaratıcılık imkanı tanıyan şirketler, çalışan bağlılığının arttığını görecektir. İşbirliğine dayanan gelişim ayrıca takım en iyi fikirleri ortaklaşa bulduğu zaman geri çekilme ve grup içinde uyumsuzluk gibi tepkilerin görülmemesini sağlar.
Doğaçlamayı temel alan problem çözme müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için daha iyi ürünler geliştirmek anlamına da gelir. Bugün doğaçlama yoluyla ürün geliştirmenin en çok kullanıldığı alanlardan biri kullanıcılar ve müşteriler arasındaki ortak geliştirme sürecidir. Yeni medya araçlarının giderek benimsenmesiyle bu, giderek daha çok uygulanan bir “sosyal” yaklaşım halini almıştır. Oturup kendi kendilerine izole edilmiş verilere dayanarak “müşterilerin neye ihtiyacı var?” diye soran ürün müdürleri yerine, “sosyal” ve ortak yaratıcılık yaklaşımı, deneme ve geliştirme aşamasından çok müşterileri fikir üretme sürecinin kendisine dahil eder. Çalışanlar ve kullanıcılar ürün ve hizmetleri birlikte oluşturmak için işbirliği içinde çalıştıklarında kullanıcıların insani ihtiyaçlarına odaklanılır. Fikirleri ticari sürece girmeden önce müşterilerle buluşturmaya yardımcı olduğu için bu paha biçilmez bir şeydir. Bu “sosyal” ürün ve hizmet geliştirmedeki son noktadır. Bu konuda öncü olan şirketler meyveleri topluyorlar. Mesela GE, Procter and Gamble gibi şirketlerin mevcut gelir akışlarının ne kadarı yeni medya araçlarının yardımıyla geliştirilen ve ortak üretilen ürünlerden elde ediliyor, biliyor musunuz? Sadece 2009’da Procter and Gamble’ın satışlarının yaklaşık yüzde 35’i işbirliğine dayanan ürünlerden elde edildi.
Problem çözme modellerinin tüm paydaşlar, çalışanlar, şirketler ve müşterileri için insancıl sonuçları daha da geliştirmesi gerekli. Bu ortak yaratım modellerini kullanma fırsatları yeni medya araçları sayesinde artık iyice zenginleşti. Sosyal potansiyeli iş dünyasında kullanabilmenin güzelliği işte burada.