Yazar: Deniz Esin
Teknolojiyle biçimlenen her araç, yeni çıkan, icat edilen, büyütülen, daha yararlı ve pratik olan hele de gençlerin, çocukların lehine olacak herhangi bir şey, büyüklerin azıcık da kıskançlıkla karışık “ay hiç yoktu böyle şeyler” yorumuna toslar önce. Sonra deriiin bir ah çekilir, “bizim zamanımızda…” diye bitmek tükenmek bilmeyen tiratlara geçiş yapılır. İtiraz ediyorum!
Vallahi benim zamanımda Doğan Kardeş vardı. Annemle babam zamanında da varmış hatta araya bir kayıp dönem girmiş, ben çocukken yeniden başlamış yayımlanmaya ve bizimkiler de heyecanla alıp koymuşlar önümüze. Bilim ve Teknik de vardı mesela. Bilimin bilim, tekniğin teknik gibi işlendiği kimi sayfaları “sen oku ama anlamayabilirsin” diye belirtirdi babam, hiçbir zaman televizyonun içinden insan çıkacak hayalleri kuramadım, yazıyordu çünkü orda antenin de ekranın da ne işe yaradığı. Kuantum kelimesini biliyordum en azından, fiziğini hala kavrayamamış olsam da…
Sonra yine flu bir dönem başladı, biz büyüdük ve kirlendi dünya. Evrim Teorisi günah, Doğan Kardeş mazide kalan hoş bir seda oldu.
“Bunlar sadece bizim zamanımızda mı kalacak” dediğim, o dediğimi de unuttuğum bir gün Süper Penguen’i öğrendim, pek sevindim. Mizahın anne terliği ile kafamıza atıldığı Avanak Avni’nin çıtasına ulaşabilen pek az çizer kaldı diye de düşünüyordum herhalde o aralar, Süper Penguen’i kimlerin yaptığını öğrenince bir de ona sevindim.
Dergiyi uzaktan görünce kafayı eğdim, Avni’nin annesi terliği atacak gibi oldu. Elime alıp karıştırınca biraz Doğan Kardeş koktu sayfalar, görüntü olarak değil de daha çok verdiği his gibi sanki. Sonra birkaç Bilim ve Teknik başlığı çarptı gözüme, icatlar diyor, uzay diyor, zaman diyor, robotları konuşturuyor. “Oh ya” dedim, “işte bizim zamanımızda da vardı böyle süper şeyler!”
Dünya artık kirlenmek bir yana, küçülüyor, sıkıyor, daraltıyor bizi. Yetiş, koş, hata yapma, az nefes al çok konuş, kalemi bırak klavyene sarıl, saate değil saniyeye bak, etrafına değil cebine dal, hesaplama harca, dürüst olma oyna diyor. Bu dünyaya inatla yeni çocuklar getirmek için birbirimizi yiyoruz biz de. “Yaşın geçiyor” diyor birileri fısıldayarak ama “sana ne” diye bağırsan “bizi ilgilendirmez canım herkesin kendi tercihi” diye de kendisini yalanlıyor. Bu “biz” kaç kişi, öteki “biz” kaç adet, hiç bilemiyoruz.
Diyeceğim o ki, illa da çocuk yapacaksanız ya da yapıp 7 yaşına kadar getirmeyi başardıysanız, böyle şeyler de alın hayatınıza, en azından o “bizim zamanımız” gibi bir iki süper şey olsun çocuğunuza da kalan. Bir gazete bayisi ötede duruyor Süper Penguen. Maksat, sizin çocuklar da büyüdüğünde “bizim zamanımızda vardı böyle süper şeyler” diyebilsin. Çocuk sizin telefonları, tabletleri gasp ettiğinde önüne biraz da komikli şakalı haylaz ama işe yarar bilgi çıksın.
“O nasıl olacak” diyenler de, şöyle buyursun:
https://play.google.com/store/apps/details?id=com.getto.superpenguen
https://itunes.apple.com/tr/app/super-penguen/id953025658?mt=8
Deniz Esin, Marjinal Porter Novelli