E-BÜLTEN

parlak fikir köşesi

Gelecek, her kim olursa ve ne yaparsa yapsın herkesin saatte altmış dakika hızla ulaştığı bir şeydir.*

Diyelim ki otomatik olarak size her sabah 86.400 dolar yatırılan bir banka hesabınız var. Banka, her akşam, bu paranın harcayamadığınız kısmını hesabınızdan çekiyor. Bu parayı ertesi güne devredemiyor, başka bir hesaba da havale edemiyorsunuz. Ne yapardınız? Ben herhalde o paranın her kuruşunu harcardım, bence siz de aynısını yapardınız!

Evet, ‘Zaman Bankası’nda gerçekten böyle bir hesabınız var. Her sabah hesabınıza 86.400 saniye yatırılıyor. Fakat ‘iyi’ bir amaç için yatırım yapamadığınızda, her gece bu
yekûnun belli bir kısmı hesabınızdan çekiliyor.
Gün içinde hesabınıza yatmış olan zamanı kullanmayı beceremezseniz, bu sizin kaybınızdır. Geri dönüşü yoktur. Bu hesabı akıllıca kullanmalı; işlerinizde başarı kazanmak, sağlıklı ve mutlu olmak için ondan alabileceğiniz en büyük faydayı almalısınız.
Saat ilerliyor ve siz zamanı en iyi şekilde kullanmak zorundasınız. Aşağıdaki zaman birimlerinin değerini düşünün.
Bir yılın değeri. Bir yılın değerini, notları yüzünden okulda bir senesini kaybeden öğrenciye sorun.
Bir ayın değeri. Bebeğini prematüre doğurmak zorunda kalan bir anneye sorun.
Bir haftanın değeri. Haftalık bir gazetenin editörüne sorun.
Bir saatin değeri. Hayati önem taşıyan birinin toplantıya katılmasını bekleyen insanlara sorun.
Bir dakikanın değeri. Treni son dakikada kaçırıp çok önemli bir sunuma gidemeyen konuşmacıya sorun.
Bir milisaniyenin değeri. Gümüş madalyayı alan sporcuya sorun.

Eğer bir şeyi yapmış olmanız gerektiği halde yapmamışsanız, o zamanı geri alamazsınız! O halde zamanı en verimli şekilde kullanmamız gerek.

* C.S. Lewis, İngiliz yazar

Rus Slater, Business Secrets: Getting Things Done [İş Bitirici Olmanın Sırları] (Kitabın çevirisi NTV Yayınları’ndan çıkacaktır.)