Mustafa Kemal’in ilk Cumhurreisliğine seçildiği sıraydı. Bir sabah Çankaya sırtlarında arkadaşlarıyla gezmeye çıkmıştı. Gazi, yanına sokulan bir çocuğu yakaladı. Çelik bakışlarıyla alemi büyüleyen gözlerini onun yüzüne dikip gülümseyerek sordu:
- Adın ne senin bakayım?
- Cemil.
- Çankaya’da mı oturuyorsun?
- Yok. Ayrancı’da.
- Mektebe gidiyor musun?
Çocuk başını öne doğru hızla eğdi.
-E… Ne okuyorsun mektepte?
-Her bir şey okuyoruz.
-Peki ben kimim Cemil?
Çocuk zeki bakışlarını Ata’nın üzerinde gezdirdi:
- Sen Gazi Paşa’sın.
Ata gülümsedi.
- Olmadı. Cemil ben senin Gazi Paşa’n değilim. Beni benzettin sen.
- Yok benzetmedim iyi biliyorum, sen Gazi Paşa’sın.
- Nereden biliyorsun?
Çocuk kendinden emin bir tavırla:
-Çünkü, dedi, sana hiç kimse benzemez…
Çelik gözler bulutlandı. O eşşiz kafanın içinden kimbilir ne düşünceler geçti o anda. Büyüdüğü zaman ne olacağını konuştular sonrasında. Sonra O’nu oyuna iade edip yoluna devam ederken yanındakilere döndü:
- Milletin bağrında temiz bir nesil yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkamda kalmayacak, dedi.
Kaynak: www.cocuklacocuk.com
E-BÜLTEN
hayata dair
Atatürk’ün Çocuklara Eşsiz Armağanı