Yazar: Erdal Atabek
“Tek bir alyans için gerekli olan altın çıkarılırken yaklaşık üç ton zehirli maden atığı
üretiliyor.”
Tek bir alyans için, öyle mi? İki insanın birbirine sadakatini açıklamak için parmaklarına taktıkları altın alyans için. Tek bir alyans için, üç ton zehirli maden atığı.
“Dünyanın Durumu / 2004” kitabında veriliyor bu bilgi. Kitap, ünlü Worldwatch Enstitüsü tarafından yayımlanmış. TEMA Vakfı tarafından Türkçeye kazandırılmış. Herkesin okuması gerekiyor. Her dereceli okulda ders kitabı olmalı. Okunup üzerinde tartışmaların yapılması gerekiyor.
İnsanların altın merakı, elmas merakı, pırlanta merakı.
De Beers, en büyük elmas-pırlanta işleyip satan uluslararası şirket: “Pırlanta, sonsuza kadar” diye sloganını ilanlarda açıklıyor.
Yeni bir pırlanta modeli sunuluyor: Tria. Geçmiş, bugün, gelecek yan yana. Üçlü.
Güney Afrika’nın elmas madenlerinde on binlerce işçi kölelik koşullarında bu değerli madeni çıkarıyorlar. Kaçakçılıklar, öldürmeler, rüşvetler hep bu tutku için.
İnsan son günlerin düğünlerini düşünüyor. Başbakanın kızının düğünündeki üç saatlik takı kuyruğunu. Altınlar takmak için, mücevherler armağan etmek için bekleyen davetliler. İslamın sadelik, alçakgönüllülük, eşitlik gibi sosyal ilkeleri demek ki artık geçerli değil.
İslamı rehber kabul edenlerin uzun süredir lüks tüketim içinde oldukları görülüyor. İslamı rehber edindiklerini söyleyenler kapitalizmle iç içe girmiş durumda. Günümüzün İslam temsilcileri örneklerinin kapitalizmle hiçbir sorunu kalmamış.
Amerika ılımlı İslamı (Amerika’ya karşı olmayan diye okumak gerekiyor) neden desteklemesin? Amerika ile sorunu yok. Kapitalizmle sorunu yok. Anlaşmak kolay. Yönetmek kolay. Amerika neden desteklemesin? Neden “model” kabul etmesin?
Altın çıkarmak için Ege ovaları talan ediliyormuş, olsun. Bergama, Ovacık, birbirinden güzel yöreler zehirli maden atıkları ile yok ediliyormuş, olsun.
Altındır, çıkacak, parmaklara, bileklere, göğüslere takılacak, yastık altına konacak.
İnsanoğlu kendi altını oyuyor.
Birsel Lemke’yi düşünüyorum. Bütün yaşamını bu mücadeleye veren insanı. Bergamalıları, Ovacıklıları, bu mücadeleye katılan mühendisleri, hukukçuları, hekimleri. Sivil toplum kuruluşlarını, mühendis odalarını, tabip odalarını, baroları. Olayı seyretmekle yetinen parlamentoları, hükümetleri.
Paranın gücü, altının, elmasın, pırlantanın gücü.
“Dünyanın Durumu / 2004” açıklıyor:
Dünyada makyaj malzemesi için harcanan para: 18 milyar dolar (Lüks tüketim)
Dünyada kadınların üreme sağlığı için gereken para: 12 milyar dolar (Ama yok)
Parfüm için dünyada harcanan yıllık para: 15 milyar dolar (Lüks tüketim)
Evrensel okuryazarlık için gereken para: 5 milyar dolar (Ama ayrılmıyor)
Deniz seyahatleri için dünyada harcanan para: 14 milyar dolar (Hayal geziler)
Herkes için temiz içme suyu için gereken para: 10 milyar dolar (Ama ayrılmıyor)
Avrupa’da yenen dondurma için harcanan para: 11 milyar dolar (Her yerde)
Her çocuğun aşılanması için gereken para: 1,3 milyar dolar (Ama ortada yok)
Dünyanın durumu bu. Yıl 2004.