İlaç Ar-Ge'si konusunda daha güçlü bir Türkiye için “Klinik Araştırma Eğitimleri”
//
Pfizer, Klinik Araştırma Eğitimleriyle Türkiye'de bilim ortamının gelişmesine katkıda bulunuyor
//
Pfizer Türkiye, Sağlık Bakanlığı onaylı Klinik Araştırma Eğitimi'ni Ankara Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirdi
Pfizer Türkiye, 2000 yılından bu yana 3000'in üzerinde hekime sunduğu araştırmacı eğitimlerinden sonuncusunu, Ankara Üniversitesi işbirliği ve T.C. Sağlık Bakanlığı onayıyla 16 Kasım'da düzenledi. Pfizer Türkiye, Klinik Araştırma Eğitimleri ve Ar-Ge işbirliği projeleriyle ülkemizde uluslararası standartlarda araştırmaların yapılabilmesi ve bilim insanlarımızın uluslararası alanda en üst seviyelerde yer bulabilmesi için fırsatlar oluşturmaya devam ediyor.
Klinik Araştırma Eğitim programıyla, ülkemizde yüksek standartta klinik araştırmaların yaygınlaşması, araştırmacıların bu konudaki bilgilerinin güncellenmesi, dünyada ve Türkiye'deki son gelişmelerin paylaşılmasını hedefledi. 2000 yılından bu yana Türkiye'de klinik araştırmaların gelişimi için araştırmacı eğitimleri düzenleyen Pfizer, bu programları üniversitelerin işbirliğiyle geliştirerek sürdürüyor.
Ankara Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirilen Klinik Araştırma Eğitimleri, Pfizer'in Türkiye'de düzenlediği 33'üncü eğitim oldu. Eğitimlerde sağlık profesyonellerine, klinik araştırmalarda etik yaklaşımların tarihçesi, Helsinki Bildirgesi ve iyi klinik uygulamalar (İKU), metodoloji ve tasarım çalışmaları hakkında kapsamlı bilgiler sunuldu. Ayrıca, program süresince gerçekleştirilen interaktif katılımı destekleyen iki atölye ile katılımcılar öğrendiklerini uygulama imkanı buldu. Hekimlere yönelik düzenlenen eğitimin sonunda, tüm modüllere katılan katılımcılar, katılım belgesi almaya hak kazandı.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülfem Elif Çelik, program hakkında şöyle konuştu: “Araştırmalarda bilimsel sorulara cevaplar ve hastalıkları önlemenin, teşhis ya da tedavi etmenin daha iyi yolları aranır. Klinik araştırmalar, daha sağlıklı bir yaşamın gereği olan yeni ilaç ve tedavilerin geliştirilebilmesi için büyük önem taşımaktadır. Bu eğitim programlarının ülkemize önemli katkılar sağlaması ve klinik araştırma nicelik ve niteliğinin artması ümidiyle eğitime katılan tüm araştırmacı ve hekimlerimize teşekkür ediyorum”.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Klinik Araştırmalar Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamdi Akan “Günümüzde klinik araştırmalar, ilaç geliştirmenin en uzun en zahmetli ve en masraflı bölümüdür. İlaç Ar- Ge'sinin temel unsuru olan klinik araştırmalar bu süreçlerde başrolü oynamaktadır. Ancak Türkiye uluslararası rekabetin çok yoğun olduğu bu alanda oldukça geri kalmaktadır. Ülke olarak sesimizi duyurabilmemiz ve bu yarışta öne plana çıkabilmemiz için çok şey yapılsa da, kaliteyi yükseltecek en önemli unsur olan klinik araştırmacıları ve destek ekibini eğitme konusunda olanaklar sınırlıdır. Üniversitemiz ve tıp fakültesi yönetimimizin öngörüsü ve Pfizer Türkiye'nin desteğiyle böyle bir toplantı düzenlemiş olmaktan çok mutluyuz. Dileğimiz, üniversitelerimizdeki klinik araştırma merkezlerinin ve klinik araştırma çalışanlarının sayısının ve kalitesinin hızla artması ve Türkiye'nin hak ettiği yere gelmesidir.” dedi.
Pfizer Klinik Araştırmalar Bölge Direktörü Dr. Gökhan Duman ise konuyla ilgili şunları söyledi: “Klinik araştırmalar çoğunlukla gelişmiş ülkelerde yürütülmekte ve araştırmaların yalnızca yaklaşık yüzde 20'si Avrupa ve ABD dışında yapılmaktadır. Ülkemizde ilaç Ar-Ge'sinin gelişmesi ve araştırmaların yaygınlaşması için yüksek kalite standartlarına ulaşmamız çok önemli. Önümüzdeki yıllarda da bu eğitimleri düzenlemeye ve Türkiye'de bilim ortamının gelişmesine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”
Pfizer Bölgesel Klinik Araştırmalar Lideri Pelin Taplamacıoğlu, araştırmacılara yönelik eğitimlerin, klinik araştırmalar alanında uluslararası standartlara ulaşmada ve ülkemizin bölgesel bir merkez olması adına Türkiye için önemli bir adım olduğunu belirterek “Bu hedefe ulaşmak için yapılan bu ve benzeri eğitimlere katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” dedi.
Pfizer: Daha sağlıklı bir yaşam için®
Pfizer'de bilimi ve global kaynaklarımızı yaşamın her evresinde sağlığı ve esenliği artırmak için kullanıyoruz. Beşerî ilaçların, aşıların, sağlık ürünlerinin ve biyoteknolojik ürünlerin keşfi, geliştirilmesi ve üretiminde kalite, güvenlik ve değer standartlarını belirlemek için çaba harcıyoruz. Dünya çapında çok çeşitli sağlık ürünlerinden oluşan portföyümüzde beşerî biyolojik ürünler, küçük moleküllü ilaçlar ve aşıların yanı sıra, dünyanın en çok bilinen bazı tüketici ürünleri de yer almaktadır. Pfizer çalışanları her gün gelişmiş ve gelişen pazarlar genelinde hastalıklardan koruyucu önlemleri ve zamanımızın en korkulan hastalıklarına meydan okuyan tedavileri geliştirmek için çalışmaktadır. Dünyanın önde gelen sağlık şirketi olarak sorumluluğumuz çerçevesinde, dünya genelinde güvenilir, erişilebilir sağlık hizmetlerini desteklemek ve erişimi artırmak için sağlık profesyonelleriyle, hükümetlerle ve yerel topluluklarla iş birliği yapıyoruz. Pfizer 160 yılı aşkın süredir bize güvenen herkes adına fark yaratmak için çalışmaktadır. Ülkemizde 1957 yılından bu yana faaliyet gösteren Pfizer Türkiye, Türk tıbbının hizmetine sunduğu ürünlerin yüzde 78'ini ülkemizde üretmekte ve Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerine ihraç ederek ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Pfizer Türkiye, 2013'te hayata geçirdiği “Sen Çok Yaşa” itibar projesiyle bireylerde sağlıklı ve mutlu yaşama ve yaşlanma bilincini geliştirmeyi ve hastalık bilinçlendirme, doğru yaşam tercihleri, koruyucu önlemler gibi pek çok konuda insanların daha iyi, dolu dolu ve sağlıklı yaşamak için ihtiyaç duydukları bilgiyi sunmayı hedeflemektedir. www.pfizer.com.tr