Yazar: Johnny Welch
1982 yılında edebiyat alanında Nobel Ödülü kazanan Gabriel Garcia Marquez, 1999 yazında lenf kanseri tedavisi gördü. O günden bu yana, Marquez'in gittikçe kötüleşen sağlığı hakkında çeşitli söylentiler süregeldi.
29 Mayıs 2000'de bu söylentilerin doğru olduğu anlaşıldı; çünkü Peru'nun günlük gazetesi La Republica'da kendi imzasını taşıyan bir şiir yayımlandı. Şiirin başlığı "La Marioneta", Türkçesiyle "Kukla" idi. Bu, Garcia Marquez'in yazdığı ve gittikçe kötüleşen sağlığı nedeniyle en yakın arkadaşlarına gönderdiği bir veda şiiriydi:
Kukla
Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim; ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm.
Eşyaların maddi yönlerine değil, anlamlarına değer verirdim. Az uyur, çok rüya görür, gözümü yumduğum her dakika 60 saniye boyunca ışığı yitirdiğimi düşünürdüm. İnsan aşktan vazgeçerse yaşlanır. Başkaları durduğu zaman yürümeye devam ederdim. Başkaları uyurken uyanık kalmaya gayret ederdim. Başkaları konuşurken dinler, çikolatalı dondurmanın tadından zevk almaya bakardım. Eğer Tanrı bana birazcık can verse, basit giyinir, yüzümü güneşe çevirir, sadece vücudumu değil, ruhumu da tüm çıplaklığıyla açardım.
Tanrım, eğer kalbim olsaydı nefretimi buzun üzerine kazır ve güneşin yüzünü göstermesini beklerdim. Gökyüzündeki aya, yıldızlar boyunca Van Gogh resimleri çizer, Benedetti şiirleri okur ve serenatlar söylerdim.
Gözyaşlarımla gülleri sular, vücuduma batan dikenlerinin acısını hissederek dudak kırmızısı taç yapraklarından öpmek isterdim. Tanrım, bir yudumluk yaşamım olsaydı...
Gün geçmezdi ki, karşılaştığım tüm insanlara onları sevdiğimi söylemeyeyim. Tüm kadın ve erkekleri, en sevdiğim insanlar oldukları konusunda birer birer ikna ederdim. Ve aşk içinde yaşardım.
Erkeklere, yaşlandıkları zaman aşkı bırakmalarının ne kadar yanlış olduğunu anlatırdım. Çünkü insan aşkı bırakınca yaşlanır.
Çocuklara kanat verirdim. Ama uçmayı kendi başlarına öğrenmelerine olanak sağlardım. Yaşlılara ise ölümün yaşlanmayla değil, unutmayla geldiğini öğretirdim.
Ey insanlar! Sizlerden ne kadar da çok şey ögrenmişim. Tüm insanların, mutluluğun gerçekleri görmekte saklı olduğunu bilmeden, dağların zirvesinde yaşamak istediğini öğrendim. Yeni doğan küçük bebeğin, babasının parmağını ilk kez sıkarken aslında onu kendisine sonsuza dek kelepçeye mahkum ettiğini öğrendim.
Sizlerden çok sey öğrendim. Ama bu öğrendiklerim pek işe yaramayacak. Çünkü hepsini bir çantaya kilitledim. Mutsuz bir şekilde…
Artık ölebilir miyim?
Şiir, çok duygusaldı ve normal koşullarda bu büyük yazardan beklenmeyecek ölçüde klişe ifadelerle doluydu.
Bir süre sonra şiirin, Johnny Welch adında Meksikalı tanınmamış bir vantrilokun eseri olduğu anlaşıldı. Welch, şiiri Mofles adındaki kukla yardımcısı için yazmıştı. Ne var ki, Welch'in adının yerine, bir şekilde Nobel ödüllü yazarın adı kullanılmıştı.
Her şeye rağmen, şiiri okuyan pek çok insan derinden etkilendi. Biz de bu nedenle şiiri sizlerle paylaşmak istedik.