Yazar: Sinem Ertürk
2000 yılına girmemizle beraber, o kadar çok yeni dot.com şirketi kuruldu ki, eminim en büyükleri dışındakilerden, çoğumuz haberdar değiliz. 1999 yılından itibaren, büyük şirketlerin hemen hemen hepsi, içeriklerini İnternet ortamına taşımaya başladı. “Domain name” almak için acele edip şirket isminin dot.com adresini alanlar, bu işten en kârlı çıkanlar oldu. Ellerini çabuk tutanlar, şirket isimlerinin dot.com adresini üzerlerine alıp, sonra milyon dolarlara bu isim haklarını satarak zengin oldular. Bu İnternet şirketlerinin büyük bir kısmı, yatırımcılar tarafından desteklenip, milyon dolarlarla telaffuz edilen bütçelerle kuruldu. Yüzlercesi çok büyük hedeflerle piyasaya girip, birinci yılını bile tamamlayamadan battı.
2000 yılının Nisan ayında, Philip J. Kaplan isimli bir bilgisayar programcısı, New York’ta işlerinin yoğunluğu arasında, cazip bir fikirle İnternet’te bir bahis sitesi kurdu. Bu site aracılığıyla kullanıcılar, batacak İnternet şirketlerini tahmin ederek bahse girip para kazanacaktı. Sitenin açıldığı 2. günün sonunda, tam 20.000 kişi kaydoldu ve oyun başladı.
Milyon dolarlık bu şirketler neden battı?
Bir şirkete, girişimci yatırımcılardan 350 milyon dolara kadar bütçe sağlandıktan sonra, bu şirketler nasıl olur da batar diye düşünmeden edemiyoruz. Batan İnternet şirketlerinin en büyük ortak noktası, pazar araştırmasının yetersizliği. Piyasadaki fazla veya yetersiz rekabet ortamı, çeşitliliğin çokluğu, talebin azlığı, piyasa SWOT analizinin ve rakiplere yönelik araştırmaların yetersizliği, bu nedenlerin başta gelenleri. Hal böyle olunca, yüzlerce milyon dolar yatırımcı kapitaliyle kurulan İnternet şirketleri bile batmaya mahkum olabiliyor. İnternet’te şirket kurmak için, paradan çok yapılan hizmette bir ilk olup, bunu rakiplere hissettirmeden hemen pazara girmek gerekiyor. Bu zorlu bayrak yarışında başarılı olan sayısız İnternet şirketi var. Peki, ya batanlar neden battı derseniz? İşte, birkaç çarpıcı örnek:
Musicmaker.com
Kullanıcıların kendi seçtikleri şarkılardan onlara bir CD oluşturup, 10 dolara satıyorlardı. Bir sene içinde 117,6 milyon dolar kâr elde ettiler ve müzik devi EMI ortaklardan biri oldu. Zamanla iyi şarkıların telif haklarını almakta zorluklar çıktı ve NAPSTER bu işi bedavaya yapınca hisseler yok pahasına satıldı ve şirket battı.
Iam.com
Oyuncu adaylarına profil oluşturup, profillerin Hollywood oyuncu seçme ajansları tarafından görüntülenmesini sağlayan bir siteydi. Role uygun bulunan bir profil karşılığında komisyon alan siteye, aşırı talep oldu ve bu profil yığılması karşısında Hollywood ilgisiz kaldı. Iam.com, 48 milyon dolarlık kapitaliyle, çok geçmeden batan şirketler arasında yerini aldı.
Furniture.com
İsim hakları için 2,5 milyon dolar harcadılar. Mobilyaları ucuza satmalarına rağmen, nakliye parası çok fazla tuttuğu için kullanıcılar tarafından tercih edilmedi. Furniture.com, mobilya devi IKEA ile de rekabet edemedi ve battı.
Iharvest.com
6,9 milyon dolar yatırımla kuruldu. İnternet sayfalarını hafızaya alan bir yazılım satıyordu. Kullanıcılar, Internet Explorer’in “save” (kaydet) seçeneğini kullanmayı tercih etti. Şirket, Microsoft kullanmayan azınlık gruba hitap ettiğinden piyasada tutunamadı ve Eylül 2001’de battı.
Emarker.com
Radyoda çalan parçaların ismini öğrenmek isteyenlere bir cihaz satıyordu. Alınan kutu sayesinde zaman ve radyo kanalı kaydediliyor ve İnternet’e bağlanılarak parçanın adı öğreniliyordu. Dinleyicilere, radyoyu direkt arayıp sormak daha kolay geldi ve şirket battı.
Foodoo.com
Online yemek tarifi veren bir İngiliz sitesiydi. Amazon.com’da bile 8.500 yemek kitabı varken kullanıcılar İnternet’e bağlanıp yemek tarifi almayı tercih etmedi ve şirket 1 milyon pound’luk yatırımla battı.
Eletter.com
Şirketlere posta hizmeti vermek için kuruldu. Şirketlerin mektuplarını basıp, katlayıp, postalayarak onlara tasarruf ettirmeyi hedefledi. Şirketler bu iş için liseli öğrencileri kullanınca ve rakipleri US Post Office olunca, eletter.com da 100 çalışanı ve 23 milyon dolar yatırımıyla battı.
Toysrus.com
Çok yavaş altyapısı olan bir İnternet sitesi kurdular. Verilen siparişler de kullanıcıya zamanında ulaşmayınca 1,5 milyon dolar cezaya çarptırıldılar. Onlar da kendi sitelerini kapatıp Amazon.com’dan hizmet vermeye başladılar.
Contentville.com
Kullanıcılar, siteden para karşılığında dönem ödevleri, sunumlar ve tezler alabiliyorlardı. Kendi rızaları olmadan yazıları ve araştırmaları kullanılan öğretmenler ve yazarlar haklarını arayınca, iş mahkemelik oldu. Bu hizmeti ücretsiz veren siteler de kurulunca, contentville.com’a olan güven sarsıldı ve şirket 2001 sonunda hizmet dışı kaldı.
İnternet’te milyon dolarlık bütçelerle kurulan ve yanlış taktikler sonucu batan şirketler ilginizi çekiyorsa, Philip J. Kaplan tarafından yazılan F’D Companies’i, mutlaka okumalısınız. Bu işlerin içinden gelen biri tarafından yazılan kitap, farklı bir bakış açısı ve kıvrak anlatımıyla keyifle okunuyor.
Kaynak: Philip J. Kaplan, F’d Companies, Simon & Schuster, New York, 2002.